Son dönemde öyle haberler alıyoruz ki gerçekten de yazının başlığındaki gibi “Ne günlere kaldık” diyoruz.
Ordu’nun Korgan ilçesi Kaymakamı Miraç Akbulut’un 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında ‘Atatürk ve Cumhuriyet’ sözlerini kullandığı için görevden alındığı iddia ediliyor.
Ağustos ayında yayınlanan kararname ile göreve getirilen Kaymakam hakkında İçişleri Bakanlığı tarafından görevden almayla birlikte ayrıca bir de soruşturma açılmış.
Kaymakam, 29 Ekim törenindeki konuşmasında Cumhuriyetin kazanımlarını anlatarak ilçede görkemli bir Cumhuriyet Bayramı kutlaması düzenlemiş, akşam da havai fişek gösterisi ve binlerce kişinin katıldığı fener alayı yürüyüşü yapılmış.
Ayrıca gün boyu Atatürk ve Cumhuriyetle ilgili marşlar çalınmış.
Ne güzel coşkulu bir kutlama günü diye düşünülebilir ancak devamının öyle olmadığı anlaşılıyor.
Haberi duyunca merak ederek kaymakamın konuşmasını internetten izledim.
Akbulut konuşmasında, Atatürk’ün çok bilinen sözünü tekrar ederek “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz” ifadelerini aktarıyordu.
...
Kaymakam konuşmasıyla iktidar çevrelerini ve yöredeki tarikatları rahatsız etmiş olmalı ki şikayet edilmiş.
İçişleri Bakanlığı da zaman kaybetmeden kaymakamı görevden uzaklaştırmış.
Akıl alır gibi değil.
Atatürk’e
Laik Cumhuriyete
Aydınlık düşünceyi temsil eden kamu yöneticilerine
Karşı olanlar iş başında.
İktidar çevrelerinde istedikleri baskıyı kurarak kamu yöneticilerini hedef alıyor ve görevden alınmasını sağlıyorlar.
Halkın coşkuyla bayram kutlamasını sağlayan kaymakamın hedef haline getirilmesi ne yazık ki gerici güç odaklarını cesaretlendiren bir uygulama.
Üzülerek gözlemliyoruz ki, Atatürk’ün alıntıladığımız cümlesinin devamında söylediği “En doğru en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır” ifadesinin yol göstericiliğinden hızla uzaklaşılıyor.
...
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü unutturmaya dönük sistematik uygulamalar ne yazık ki artarak devam ediyor.
Bir kaç gün önce Atatürk’ün talimatıyla kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan 29 Ekim Cuma hutbesinde Atatürk’ten bahsedilmedi.
Kamu yönetimi tarafından Atatürk’ü ders kitaplarından çıkaran, tarih kitaplarında gerçekleri saptırmaya çalışan çevrelere izin veriliyor.
Atatürk’ün kişisel vasiyetine ve yaptığı hizmetlere dönük yapılan saldırılar ve itibarsızlaştırma çabaları karşısında toplumun büyük bir kesiminin tepkisi olmasına karşın yönetim tarafından gerekli girişimlerde bulunulmuyor.
...
Gerici güçler tarafından yürütülen tüm saldırılara karşın Atatürk’ü Türk halkının gönlünden silmeye kimsenin gücünün yetmez.
Atatürk’ün kurduğu kurumlar, bıraktığı eserleri tüm değerleriyle birlikte sonsuza dek yaşayacaktır.
Bir kaç gün sonra 10 Kasım’da Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 83. Yıldönümünde milyonlarca kişi Atatürk’ü saygıyla, sevgiyle, özlemle anacak.
Atatürk kalplerde olmaya devam edecek.