İktidarın gazetecilerin haber yapması ve özgürce görüşlerini açıklamaları konusundaki yanlı ve baskıcı anlayışı önemli tartışma konularından biri olmaya devam ediyor.

Yaşanan tüm bu sorunlara karşın Başbakan; “Basın özgürlüğü konusunda herhangi bir engelleme, sınırlama söz konusu değil” diyor.

Oysa ki, düşünce ve ifade özgürlüğü bağlamında önemli zorluklar yaşanmaya devam ediyor.

Milletvekillerinin konu ile ilgili sorularına cevap veren Adalet Bakanı, Cumhurbaşkanına hakaret ile ilgili Bakanlıkça kovuşturma izni verilen dava sayısının 1.845 olduğunu açıkladı.

Görünen o ki, Cumhurbaşkanına hakaret ile ilgili açılan dava sayısında büyük bir artış var.

Dava sayısının artışını nasıl yorumlamak gerekli?

Benim gibi düşünmüyorsa hakaret sayarım” anlayışı mı hakim?

Ya da Türk halkı Cumhurbaşkanına saygısını mı yitirdi de, böyle bir sonuç ortaya çıkıyor?

Diğer yandan, hakaret iddialarıyla ilgili idari uygulamaları anımsamakta yarar var.

Geçtiğimiz günlerde, Facebooktan Cumhurbaşkanına hakaret etiği gerekçesiyle 13 yaşında bir çocuk gözaltına alındı.

Benzer şekilde Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden bir öğrenci ders sırasında gözaltına alınarak tutuklandı.

Medya gözlem raporuna göre, 2015’te 19 gazeteci ve 2 karikatürist dahil toplam 28 kişi, eski Başbakan ve şimdiki Cumhurbaşkanına hakaret veya kişilik haklarına saldırıdan toplam 21 yıl 6 ay 19 gün hapis cezasına mahkum oldu.

Bu şartlar altında:

Devletin en üst kadamesinden gelen “Anayasa Mahkemesinin kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum” açıklaması ile ilgili köşe yazısı yazamıyorum.

Yine first lady’nin “Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık. Fakat enkazın altından büyük meseleler çıktı” ifadesi karşısında da herhangi bir yorum yazabilmenin olanağı yok.

Çünkü,

Basın özgürlüğü kırmızı çizgimiz” anlayışı sözde kalıyor, uygulamaya gelince tam tersi yapılıyor.

Özetle, “Yazmak, özgürlüktür” diyen iç sesime ne yazık ki mantığım engel oluyor.

.

Yazıl(a)mayanlar için üzgünüm.

İleri demokrasi bir gün biter, demokrasi gelirse…

Yaz(a)bileceğimiz çook şey var.