-Ulaslararası standartlara sahip havaalanı olmasına rağmen, o havaalanından yurt dışı uçuşları olmayan bir şehirde sorun vardır!
***
-Turisti olmasına rağmen bu turistin konaklamayıp sadece günübirlik gelip gittiği bir şehirde sorun vardır!
***
-Demir yollarının merkezinde olmasına rağmen, demiryolları ile liman bağlantısı olmayan bir şehirde sorun vardır?
***
-Kültürlü olmasına rağmen, Kültür Merkezi inşaatı 40 yıldır bitmeyen bir şehirde sorun vardır!
***
-Gizli sayısız zengini olmasına rağmen bir tek holdingi olmayan bir şehirde sorun vardır!
***
-Karayollarının kesiştiği kavşakta olmasına rağmen alternatif çevre yolunun olmadığı bir şehirde sorun vardır!
***
-Futbolun beşiği olmasına rağmen takımı amatör ligde bulunan bir şehirde sorun vardır!
***
-Üniversite şehri olmasına rağmen özel bir üniversitesi olmayan şehirde sorun vardır!
***
-900 bin kişi yaşamasına rağmen ikinci bir kent merkezi olmadığı bir şehirde sorun vardır!
***
-Sıcak suya sahip olmasına rağmen termal tesisi bulunmayan bir şehirde sorun vardır!
***
-Hizmet sektörüyle ayakta durmasına rağmen nitelikli personelin yetiştirilemediği bir şehirde sorun vardır!
***
Sonuç olarak:
Sorun karşılanmayan ihtiyaçların tamamıdır.
Sorun çözmek sorunla yaşayanlara mutluluk getirir.
Sorunu görmemek ise sorunu çözmeme niyetinin göstergesidir.
Yukarıda sıraladığımız sorunları herkes yaşıyor ama bu sorunları çözmesi gerekenler bir türlü görmüyorsa, demek ki bizim mutlu olmamızı istemedikleri içindir!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
AYNI İÇECEĞİN BELEDİYE BÜFESİNDE DAHA UCUZ OLMASI GEREKMİYOR MU?
Bir okurumuz göndermiş.
Marketlerde 30 liraya satılan aynı marka soğuk içeceklerin belediyeye ait Belkent büfelerinde 45 liraya satıldığını söylüyor.
Buna ait marketlerdeki 30 lira olan fiyatların görseli ile Belkent büfesinden alınan aynı içeceğin 45 lira olduğuna dair kasa fişinin görselini de göndermiş.
Normalde belediyeye ait büfede aynı içeceğin bırakın market fiyatının 15 lira üzerinde satılmasını, aynı fiyatla hatta daha ucuz satılması gerekiyor.
Aynı marka içeceğin belediye büfesinde yüksek fiyatla satılmasının gerekçesini çok merak ettik doğrusu...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ANLAŞILAN O Kİ; KILIÇDAROĞLU İLE BİRLİKTE CİDDİYET DE GİTMİŞ!
CHP'nin tüzük kurultayı yapılıyor.
Son derece ciddi olması gereken bir ortam.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş kürsüden sitem etmiş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bu siteme cevap veriyor.
Bu arada genel başkan Özgür Özel girmiş Mansur Yavaş'ın koluna, ikide bir başını Yavaş'ın omzuna dayayarak, ortamı çocukça yumuşatma hallerinde.
Son derece rahatsız eden bir manzara.
Üstelik ciddiyetin en yüksek olması gereken tüzük kurultayı gibi bir toplantıda...
***
Bu manzarayı televizyondan izlediğim sırada aklıma kızdığım, onaylamadığım, partinin başından gitmesi gerektiğini düşündüğüm hatta gidişine de sevindiğim Kemal Kılıçdaroğulu geldi!
***
Kimse kusura bakmasın ama Kılıçdaroğlu genel başkan olarak orada olsaydı, Mansur Yavaş o konuşmayı yapamaz, Ekrem İmamoğlu o bir çok kişiye ukalaca gelen cevabı veremez, Özgür Özel de, izlediğinde kendisinin bile mahcup olacağı çocukça hareketlerde bulunamazdı.
***
Kılıçdaroğlu'nun eleştirilecek 150 tane yönü vardı belki ama en azından bulunduğu ortama ciddiyet kazandıran da bir özelliği vardı.
***
Görünen o ki:
Kılıçdaroğlu CHP'nin başında gitti, ciddiyet de onunla birlikte gitti!
Yerine üç tane genel başkan geldi!
Umarız ciddiyet de bir gün gelir!