Siyasetin bana göre en güzel tanımlaması; halka hizmet etmenin en demokratik aracı olmasıdır.
Ama…
Siyaset ne yazık ki özellikle de bizim ülkemizde halka hizmet amacıyla yapılmıyor.
Çıkar hep ön planda tutuluyor…
İdeolojik saplantılar gerçeğin önüne geçiriliyor…
Genellikle cehaletten besleniyor…
***
Tarihte Siyasete değişik isimler değişik tanımlamalar getirmiş aslında.
Örneğin;
Easton: "Değer ve imkanların iktidar tarafından dağıtılmasıdır" demiş siyasetin tanımını yaparken.
***
Laswell ise: "kimin nerede, ne zaman ve ne elde edeceğinin belirlenmesi" diye tanımlamış siyaseti.
***
Marx : "Organize bir sınıfın diğerleri üzerinde baskı kurması" olarak açıklamış siyaseti.
***
Lord Butter ise : "Mümkün olanın sanatı" demiş.
***
Hitler ise siyaseti tanımlarken; "Bir Milletin dünyadaki varlığını yürütme sanatı" demiş.
***
Siyaset tanımlamalarının hepsi gerçekten çok ilginç…
Acaba Türk siyasetinin bugünkü haliyle tanımlaması ne olurdu dersiniz?
Sizce nereye koyalım, nasıl konumlandıralım bizim siyaseti?
 

**********

NEREYE VARIR BU İŞİN SONU?

Eskişehir’de tam 35 yıldır hizmet sektörü alanında faaliyet gösteren bir arkadaşımla sohbet ettim geçenlerde.
İşlerinin nasıl olduğunu sordum 
“kötü” dedi önce.
Ardından “nasıl iyi olsun ki?” diye soruya soruyla karşılık verdi ve devamla da maliyetlerin yüksek olmasından eski işlerin olmamasına, kar marjlarının düşmesinden tahsilat zorluğuna kadar yaşadığı ne kadar sıkıntı varsa bir çırpıda anlattı.
***
Öylesine bunalmış ki, yıllardır severek yaptığı işin artık kendisine maddi manevi yük geldiğini söyledikten sonra “vallahi karar aşamasındayım” diye bir laf etti.
Bunun ne anlama geldiğini, neyin kararını alacağını sorduğumuzda ise başladı anlatmaya:
“Benim çoğu arkadaşım tıpkı benim gibi 30-35 yıldır yaptıkları işlerini bitirdiler. Çoğu işini devretti. İşyerleri dahil neleri varsa satıp savarak sahil kasabalarına yerleştiler. Zaman zaman konuşuyoruz. Son derece de mutlular yeni yaşamlarından. Hayatlarında ilk kez maaş dağıtma, vergi ödeme, mal alma, kredi peşinde koşma dertleri olmadan, sıkıntıdan uzak bir hayat sürdüklerini söylüyorlar. Valla ben de aynı kararı alma aşamasındayım. Zira bu şartlarda ticaret yapmak akıl karı olmaktan çıktı” 
***
Anlattıklarına üzüldük…
Aynı durumda olup, aynı düşünceler içinde olan yüzlercesi aklımıza geldiğinde üzüntümüz daha da arttı.
Bu işin sonu nereye varır bilemiyoruz ama ekonomide bir toparlanma kısa süre içinde olmazsa bu kış gerçekten zor geçeceğe benziyor…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
 

BİR GENELGE FALAN ÇIKAR MI?

Beş Türk şirketinin katılımıyla kurulan TOGG’un ürettiği ilk otomobilin banttan iniş töreni gerçekleştirildi.
Otomobilin yerli-milli olup olmadığı tartışmaları konusuna girmeyeceğim.
Benim merak ettiğim, Şubat ayından itibaren satışa sunulacağı açıklanan TOGG otomobilleri için özellikle kamu kurum ve kuruluşları için bir genelge çıkacak mı?
O çıkacak genelgede kamu yöneticilerin altında bulunan Mercedez, BMW ve AUDİ gibi lüks makam araçlarının derhal satışı, yerine ise TOGG otomobillerinin makam aracı olarak kullanılması yer alacak mı?
***
Bu olacaksa ne ala!
Olmayacaksa…
Yani, Belediye başkanlarından daire başkanlarına, genel müdürlerden valilere kadar kamudaki herkes altındaki lüks Alman makam araçlarına binmeye devam edecek ve TOGG otomobillerini de sadece vatandaşın alması beklenecekse, işte o zaman bu otomobillerin yerli-milli olup olmadığı daha çok tartışılır hale gelecektir.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
 

BU KIŞ ONLAR İÇİN DE ZOR GEÇECEK ANLAŞILAN

Geçtiğimiz hafta Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin özellikle poliklinikler binasında kaloriferlerin yanmadığı yakınmasını dile getirmiştik.
Yakılmama nedeninin parasal sıkıntılar olduğu ifade edilmiş, yazının ardından kaloriferler yavaştan da olsa yakılmaya başlanmıştı.
Geçtiğimiz günlerde Anadolu Üniversitesi’nde çalışanların odalarında bulunan ve su ısıtmakta kullanılan Kettleler’in kullanımı yasaklanmış.
Her ne kadar, neden olarak yangın çıkma tehlikesi gösterilmiş olsa da bu yasaklama elektrik maliyetlerinin yükselmemesi için alınan bir önlem olarak algılanmış.
Anlaşılan o ki parasal sıkıntı bu süreçte üniversiteleri de bir hayli zorlayacak!
Anlaşılan o ki bu kış üniversiteler için de epey zor geçecek!