Avrupa için Ortaçağ, Antik çağ ile modern zamanlar arasında kalan ve tarihçiler tarafından MS 500’den 1500 yılına kadar uzanan bir dönemi ifade eden kavram olarak belirir. Ortadoğu ve bizim ülkemiz için Farabi ve İbni Sina’nın başı çektiği “Abbasi Rönesansı” adı verilen “İslam aydınlanması” sonucu, Ortaçağ daha geç gelmiş ve ne yazık ki bir türlü gitmemiştir. İslam aydınlanmasının son bulup bin yıldır süren İslam Ortaçağı’na girişin nedenleri arasında en büyük payı, Büyük Selçuklu veziri Nizâmülmülk tarafından İmam Gazali’nin 1091 yılında Bağdat'taki Nizamiye Medresesi'nin Baş Müderrisliği'ne getirilmesi alır. Böylece İslam’da “akıl” çağı sonlanmış “nakil” çağı başlamış, din her türlü yoruma kapatılmış, akıl ve bilim bir kenara bırakılarak, nakil ön planda kalmıştır…
Seversiniz, sevmezsiniz konu o değil. Ancak konu; Prof. Dr. Celal Şengör’ün, katıldığı bir programda kullandığı sözler nedeniyle "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerlere alenen aşağılama" suçlamasıyla soruşturma açılması ve "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağrılmasıdır. Peki ne demiş hoca: “Onların hepsi masal. İbrahim diye bir adamın yaşadığı malum değil… Bütün bu söylenen kişiler tarihte yok. Tüm bunlar Suriye din geleneği ve Mezopotamya din geleneğinden türemiş bir yan branştır. Bizim bugün İbrahimi dinler dediğimiz işte Musevilik, Hristiyanlık, arkasından İslam. Museviliğe bakıyorsun Musa peygamber diyorlar. O adamı da tarih bilmiyor. Yok öyle bir isim. Musevilerin kitabında bir Mısır’dan çıkış vardır meşhur. Yok öyle bir olay. Yani incelendi, yayınlandı.” Prof. Dr. Şengör adliyede verdiği ifadede; “bu değerlendirme bilimsel bir değerlendirme olup tarihi bir gerçeklik taşımaktadır” demiş.
Mısır tarihine bakıldığında Musevilikten önce tek Tanrı inancının bulunduğu görülür. Firavun Akhenaton yeryüzünde ilk tek Tanrılı dinin yaratıcısı olmuş, çok Tanrılı geleneği reddederek “Aton” dediği güneşle özdeşleştirdiği tek Tanrıyı benimsemiş ve onu halkına kabul ettirmek için büyük mücadele vermiştir. Kutsal kitaplarda Firavun Akhenaton’dan hiç söz edilmez. Ancak Mısır tarihi kayıtlarında da Hz. Musa’dan hiç söz edilmemesi ilginç değil midir? Kutsal kitaplar dinsel kayıtlar, tarih ise bilimsel kayıtlardan oluşur. Bugün Celal Şengör’ün bir TV programında söylediği bilimsel aktarımlar nedeniyle ifade vermek üzere adliyeye çağrılması ise bu ülkenin Ortaçağın tam göbeğinde olduğunun kanıtıdır…