Bir sokak köpeğinin gözüyle bakmayı denediniz mi hiç dünyaya? Öyle her zaman, her yerde herkesin görmeye alışık olduğu, küçükken şirinliğinden mahallenin çocuklarınca sevilen, isim bile konulan ama biraz büyüyüp o şirinliğini kaybettiğinizde hoştlardan, taşlardan, tekmelerden bolca nasibini alan, geceleri ancak çöplerden, bulabilirse bir iki kuru kemikle karnını doyurmaya çalışan, çamurlu, deterjan artıklı sulardan susuzluğunu gidermeye çabalayan bir sokak köpeğinin?
   “Dünyaya çile mi çekmeye geldim” diye düşündüğünüz soğuk gecelerde, köpek isminin bile fazla lüks görülüp “İT” diye aşağılandığınız, işte öyle bir köpek, büyük olasılıkla can tatlı, her şeye rağmen size verilen bu hayatı sonuna kadar  sürüklemeye razıyken o kaza günü olmasaydı eğer! Siz o arabayı gördünüz, arabanın sürücüsü de  sizi gördü, siz kaçmaya çalıştınız, şoför hiç oralı olmadı, çünkü sizin adınız “it”ti nasıl olsa, o itlerden biriydiniz, şoför frene basma zahmetine bile katlanmadı, arka ayaklarınızın üzerinden geçti koca kamyonun tekerleri. Acınız dayanılmazdı, sürükleyerek  bedeninizin önünü, üç gün sürecek ıstırabınızı kaldırıma taşıdınız. Üçüncü günün sonunda bir başka araç, bir çöp kamyonu geldi, boynunuza teller bağlandı, nedense kimse kucaklayıp kaldırmayı düşünmedi incinmiş narin bedeninizi. Çöpçülerin birinin ağzında bir yarım izmarit, hayatınızın değeri onlar için çok belli, aracın arkasına, dişlilerin arasına attılar acılı, sakat kalmış zavallı bedeninizi, istikamet çöplük.     
     Sonrasını çözümleyemediniz, neden ve nasıl olduğunu. Belli ki insanlar duydu, gördü sizi, “medyatik” oldun diye fakülte ortamında tedavi ettirmek için o soğuk, ilaç kokulu odaya getirdi. Günlerce acılar içinde kaldın orada. Aslında istediğiniz bu değildi, rahat bıraksalar çoktan acısız, sonsuz uykunu uyumaktı beklediğin. Ama olmadı, ne doğarken ne de ölüme hazırlanırken fikrinizi sormadılar, olmadı, yaşadığınız o kısacık hayatınızda hiçbir istediğiniz olamadı.
   İşte böyle dostlar, insan kardeşlerim, bu sadece bir örnek, bunları çoğaltmak olası.. Acaba diyorum kendinizi bir kere olsun  bu örnekteki canlının yerine koyabilir, onun gözlerinden bakabilir misiniz dünyaya?
    Bursa Osmangazi barınağında masum canlara yaşatılan zulmü şiddetle kınıyorum, bu soykırım yasasını meclisten çıkartanları, geri çekilmesi için Anayasa mahkemesinde olumlu oy vermeyenleri ise tarihin sorgulamasına bırakıyorum.