“Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin, karşındakinin anladığı kadardır.” Mevlana.
İletişimde başarılı olmak mı istiyorsunuz?
Karşınızdaki kişinin bilgi düzeyini göz önünde bulunduracaksın.
Basit ve anlaşılır bir dil kullanacaksın.
Karşınızdaki kişinin anlayacağı örnekler vereceksin!
Profesör Konferans vermek üzere salona girmiş.
Salon, ön sırada oturan seyis dışında boşmuş. Konuşup konuşmama konusunda tereddüde düşen Profesör sonunda seyise sormuş:
“Buradaki tek kişi sensin. Sana göre konuşmalı mı, yoksa konuşmamalı mıyım?”
Seyis cevap vermiş: “Hocam ben basit bir insanım, bu konulardan anlamam. Fakat
ahıra geldiğimde bütün atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim, yine de onu beslerdim.”
Bu sözlere hak veren Profesör konferansa başlamış. İki saatin üzerinde konuşup durmuş, konferanstan sonra kendini mutlu hissetmiş. Seyise konferansın çok iyi olduğunu onaylatmak isteyerek sormuş.
-“Konuşmayı nasıl buldun?”
Seyis cevap vermiş: “Hocam sana daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelip biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim, ama elimdeki tüm yemi ona verip hayvanı çatlatmazdım.”
Bilgili olmak güzeldir.
Önemli olan ise; o bilgiyi anlaşılır yaparak anlatmaktır.
“Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin, karşındakinin anladığı kadardır.” Mevlana.
Bu söz, iletişimin iki yönlü bir süreç olduğunu anlatır. Karşımızdaki kişinin ne anladığından emin olmanın sorumluluğunu da bize yükler.
Bu nedenle; anlatacağımız fikirleri ve bilgilerin karşımızdaki kişiye açık ve anlaşılır bir şekilde aktarmamız gerekir.