Bugünlerde “30 Ağustos Zafer Bayramı” haftasında bulunduğumuzdan olacak sosyal medyada önemli bir slogan dolaşıyor: “30 Ağustos’u galipler kutlar, mağluplar değil.” Aslında günümüzdeki yaşananların ve ayrışmanın özetidir bu düşünce. Keşke Yunan galip gelseydi diyebilen bir adam ve onun takipçileri 30 Ağustos’u kutlar mı? Yalnız bunlar bu kadar fazla değildiler, 19 yıl önce hasbelkader iktidar olunca, gücü çok iyi kullandılar ve takiye yaparak çoğaldılar. Bundan 98 yıl evvel yenilmişlerdi ama öğretilerini illegal olarak sebatla sürdürdüler, bugünlere geldiler. Öylesine kandırdılar ki insanları, hiç utanmadılar, 15 Temmuz kalkışmasının hemen ardından parti binasına dev Atatürk posteri bile astılar. O görüntüde o güne kadar yaptıklarının özetiydi; FETÖ ile kol kola tüm Atatürkçü kurum ve kişileri ortadan kaldırma girişimleri bizzat FETÖ tarafından baltalanınca insanları kandırmak için yine Atatürk’e sığınmışlardı. Ayasofya açılışına 350 bin kişiyi toplayabiliyorlar ama 30 Ağustos kutlamalarını pandemi nedeniyle sakıncalı bulabiliyorlar. Bu iktidar gücüdür, devran dönmüş ve günümüzün kazananı artık karşı devrimciler olmuşlardır…
Uygarlık tarihi her zaman düz ilerlemeci bir çizgiyle karşımıza çıkmaz, bazen şaşmalar, yoldan çıkmalar, geriye dönüşlerde insanlığa dahildir. Ama sonuçta su yolunu bulur, akışı kimse engelleyemez. 450 cc beyinle savanlarda dolaşıp diğer canlıların artıklarını toplayan insandan mağara duvarlarını süsleyen resimler yapana, oradan bitki ve hayvanları evcilleştirip artı ürün yaratana, sonunda başka gezegende koloniler kurma düşünü gören insana evrildik. Sen istediğin kadar içinde Mustafa Kemal var diye 30 Ağustos’u görmezden gelip bin yıl önceki Malazgirt zaferini kutlamaya yönelsen de insanlık onuru yedi düvele karşı verilmiş kutsal başkaldırıyı asla unutmaz. Toplumun hafızasına kazınmış dönüşümler birbirleriyle yarıştırılmaz, ancak kazanamadığın bir savaşın sonucu kutlanmaz. Bu devrimcilik-karşı devrimcilik çatışması özünde İttihat Terakki-Abdülhamit karşıtlığıdır. O zaman kapanan Meclis Abdülhamit’in yenilgisi sonucu yeniden açılmıştı. Bu mücadele bugün de sürmektedir. 30 Ağustos Zafer Bayramınız kutlu olsun, o gün biz kazanmıştık, yine önünde sonunda kazanacağız. İnsanlık kendini koruma içgüdüsüyle hareket eder ve mutlak doğruyu bulur…