Çok büyük bir felaket yaşıyoruz. 
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldık. 
Deprem değil sanki bir küçük kıyamet gibiydi. 
Görüntüler onu gösteriyor. 
Önceki akşam yine Hatay büyük bir depremle sarsıldı. 

***

Büyük acılar yaşıyoruz. 
Büyük bir travma içindeyiz. 
Çok ağır bedeller ödüyoruz. 

***

Aslında biz bu acının benzerini 1999 Gölcük depreminde yaşadık.
On binlerce insanımızı kaybettik. 
Üzerinden 24 yıl geçti. 
Gelinen noktada baktık ki, yeterince ders almamışız.

***

Gölcük depremini milat kabul etseydik, 
Yapılarımızı sağlam inşa etseydik,  
Denetimi sağlayabilseydik, 
Kader deyip geçiştirmeseydik,
Belki de bugün bu kadar büyük bir acıyı yaşamayacaktık!
24 yıl sonra inşallah aklımız başımıza gelmiştir..

*** 

Aslında deprem hep vardı.
Hep de olacak.
Güneşin doğması, yağmurun yağması gibi doğal bir olay.

***

Bizim yapmamız gereken depreme hazırlıklı olmak.
Yapılarımızı depreme dayanıklı hale getirmek. 
Hala çok geç değil…

*********************************

KENTSEL DÖNÜŞÜM OLACAK OLMASINA DA...


Şimdi tüm kentlerimizde, kentsel dönüşüm telaşına girildi. 
Herkes evini kontrol ettiriyor. 
Çünkü insanlar deprem korkusuyla yaşamaya başladı. 

***

Depreme dayanıksız olanlar belirlendi diyelim.
Dönüşüme girmeleri gerekecek.
Peki bu nasıl olacak?
Yıkılıp yerine yeni bina yapılacak.

***

Tabi bunun o binada oturanlara bir maliyeti oluyor.
İşte sorun burada başlıyor..
Her vatandaş bu maliyeti karşılayamıyor. 
Bu dönüşüme karşı çıkıyorlar. 

***

İşte bu önemli bir sorun.
Belki de şimdiye kadar bu dönüşümün gerçekleşmemesinin ana nedenlerinden biri. 

***
Depreme dayanıklı binalar yapmak istiyorsak, 
Bu meselenin acilen çözüme kavuşturulması şart.. 
Burada da devletin devreye girmesi ve vatandaşlara kolaylık sağlaması gerekiyor.