Genel başkanlar partilerinde kendisine muhalefet etmeyecek milletvekilleri, belediye ve il başkanları istiyor ve sözünden çıkmayacak isimleri meclise taşıyor ya…
Milletvekilleri durur mu hiç?
Onlar da kendisine muhalefet etmeyecek İl ve belediye başkanları istiyor.
***
Belediye Başkanlarının başı kel değil herhalde!
Onlar da şehirlerinde haliyle kendisine muhalefet etmeyecek il başkanı ve milletvekillerinin olmasını istiyor…
***
İl Başkanları eksik kalacak değil herhalde değil mi?
Onlar da haklı olarak yönetimlerinde kendisine muhalif olmayacak yöneticiler istiyor…
***
Belediye Başkanları mecliste kendisine muhalefet etmeyecek, her söylediğini kabul edecek ve elini “Kaldır” dediğinde kaldırıp, “İndir” dediğinde indirecek meclis üyeleri istiyor…
Parti yöneticileri, kendisini her kongrede kayıtsız şartsız destekleyecek delegeler istiyor……
Parti delegeleri ise, kendilerine her seçimde oy verecek parti üyeleri istiyor…
Kısacası…
Partilerde genel başkanlardan parti delegelerine kadar herkes kendisine tabi olacak, sözünden çıkmayacak, kendi koltuğu için tehlike yaratmayacak insanları istiyor…
İşin enteresan tarafı ne biliyor musunuz?
Sözünden çıkmayacak insanlar isteyen bu siyasetçilerin dilinden nasıl oluyorsa “demokrasi” sözcüğü asla düşmüyor!
***

YA SAÇLAR GİDER YA DA BAŞKAN…

TÜGVA Eskişehir şubesince geçtiğimiz Cumartesi günü Vehbi Koç Kongre merkezinde bir sohbet toplantısı düzenlenmiş.
Sohbet toplantısına konuşmacı olarak Halil Konakçı hoca katılmış.
Toplantıya ilgi bir hayli fazla olmuş zira salon tıklım tıklım dolmuş.
***
Sohbet toplantısına katılmadık ama bir dostumuzun gönderdiği videoyu izledik.
Halil Konakçı öze dönülmesi ile ilgili bir konuşma yapıyor.
Konuşması sırasında önce “Biz ne yapıyoruz? Bırakın milli duyguları aşılamayı, erkek çocuklarını berbere götürüyor, futbolcuların saç tıraşını yaptırıyoruz” diyor.
Ardından da “Beni bir davete çağırdılar. Sevdiğim bir imam olması nedeniyle gittim. Yanımıza bir çocuk geldi. Sırtına kadar atkuyruğu var. Bu kız mı oğlan mı diye sordum imama? Oğlu olduğunu söyledi. Nasıl böyle bir şeye izin verdiğini sorduğumda ise annesinin istediğini söyledi. B iz çocuklarımıza yanlışı ellerimizle öğretiyoruz”
***
Videoyu dikkatlice izlediğimde ne görelim?
TÜGVA’nın Eskişehir şube başkanı olan Ramazan Anıl, konuşma yapan Halil Konakçı hocanın hemen arkasında.
Saçını da atkuyruğu yapmış!
Dahası, arka planda duran gençlerden birinin saçları da omuzlarından aşağıya sarkan uzunlukta!
Anlayacağınız…
Halil Konakçı hoca atkuyruğu yapan erkeklerle ilgili sözleriyle arkasında bekleyen Ramazan başkanı farkında olmadan da olsa adeta gömmüş!
***
Valla hal böyle olunca kendi kendimize “Bundan sonra ya saçlar gider ya da başkan” diye düşünmedik değil hani!

1-22

2-12


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

BİZ MEDENİYET ONLAR TAPINMA PEŞİNDE MÜBAREK!

-Adam kullandığı aracı yol üzerinde öyle bir yere koyuyor ki, koca yolun trafiğe kapanıyor olması umurunda bile değil…
***

-Adam kullandığı araçla yaya geçidine öyle bir hızla geliyor ki, geçitten karşıya geçmeye çalışan yaya canını zor kurtarıyor. Bir de üstüne üstlük okkalı bir küfür yiyor.
***
-Adam kullandığı aracı AVM otoparkının kapısına yakın olsun diye göz göre göre getirip, engelliler için ayrılan yere bir güzel koyuyor. Uyardığınızda neredeyse “Ne olacak canım. Onlar da biraz yürüyüversin” Demediği kalıyor.
***
-Adam öküzlüğe öyle alışmış ki,  ışık yanar yanmaz önünde araç olmasa dahi varmış gibi kornaya basıyor uzun uzun.
***
-Adam kullandığı aracını kaldırım üzerine park edip gidiyor.
***
-Adam tramvay yolunu kendine ayrılmış yol gibi kullanıyor.
***
-Adam kullandığı araçla kırmızı ışık nedir bilmiyor.
***
-Adam ters yola giriyor, bu yetmezmiş gibi düz yoldan gelene “Geri gitsene kardeşim!” diye bağırıyor.
***
“Adam” diyoruz ama yukarıda saydıklarımızı yapanların adamlık ile en ufak bir alakası yok.
Hani zaman zaman “Cadde ve sokaklar Hindistan trafiği gibi” benzetmesi yapılıyor ya…
Aslında Hindistan’ın gözünü seveyim.
Zira…
Bizim Cadde ve sokaklarımızda Hindistan’dakilerden daha fazla öküz geziyor…
Biz medeniyet onlar ise insanlar kendisine tapınsın istiyor!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
BU İNSANLIK SUÇUDUR!

Halkın yoğun olarak bulunduğu alanlarda çoluk çocuk demeden sivillere yönelik olarak yapılan her saldırı İNSANLIK SUÇUDUR!
Sivillere yönelik olarak yapılan bu iğrenç saldırılarda ölen ya da yaralananların sayısının bir kişi ya da 100 kişi olması hiçbir şeyi değiştirmez.
Hafta sonu İstanbul İstiklal Caddesi’nde sivil halka yönelik yaşanan saldırıyı kınamak her insanın insan olma görevi ve hassasiyetidir…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,