"Paranın önemi; sahip olduğunuz hayat tarzını değil, sahip olduğunuz özgürlüğü belirler." diyor, Chris Rock.

Bu günkü dünyada; istisnalar hariç, temel ihtiyaçlarınızı karşılamak için mutlaka paraya ihtiyaç vardır.

Çalışmış olduğunuz zaman birimini baz alarak, değer biçilen ve karşılığında alınan ücret, maaştır.

Üretmiş olduğunuz mal ve hizmetlerin karşılığında, almış olduğunuz değer ise kazançtır.

Bu ücret, karşılık, değer ve kazançlar; kanunla belirlenmiş oranlarda, kamu hizmetlerini karşılamak amacıyla, kişilerden ve kuruluşlardan yapılan kesintilerle, vergi olarak devlet tarafında toplanmaktadır.

Her ülkede, kamu harcamaları için toplanan bu vergiler, adaletli bir şekilde toplandığı gibi yine eşit ve adaletli bir şekilde de dağıtılmak zorundadır.

Olması gereken ve olağan durumlarda sorun yok.

Lakin bizim gibi vergi adaletinin tam olarak oturtulamadığı ülkelerde ise sürekli bir keyfilik, kargaşa ve kaos hakim olmaktadır.

…                                                                

Ücretlerde ki vergi payı,

Mal ve hizmetlerdeki oranları,

Üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar geçirdiği evreler,

Arz – talep dengesi ve bir dizi seremoniyle vergilendirme, devletin lehine bir durum arz eder.

Lakin sorun burada değil, sorun bütün bir ülkede toplanan vergilerin, bütün bir ülkeye eşit ve adaletli dağıtılmadığı fikrinin yerleşmiş olmasıdır.

Bunu nerden anlıyoruz?

Aslında sıkça karşılaşılan bir durum,

Ülkeyi yönetenler veya yönetmeye talip olanlar hiç çekinmeden rahatlıkla söylemektedir.

Örneğin bizi desteklerseniz,

Şehrinize daha çok yatırım yaparız deniliyor,

Bize, oy verdiğiniz takdirde çeşmeniz, köprünüz, yolunuz yapılır deniliyor.

Başka bir yerden daha az ihtiyaç olsa dahi…

 Sizin sokağınıza, binanıza, caddenize, kasabanıza, köyünüze, şehrinize harcarız diyerek kamuyu zarara,  görevi ise kötüye kullanmaktan çekinmemektedirler.

Kısaca; biz yetkimizi kötüye kullanarak ve kitabına uydurarak, bazılarına imtiyaz sağlarız denilmektedir.

Hiçbir şekilde kabul edilemez bu talihsiz durumun,

Seçimlere giderken, bütün adaylar tarafında dikkat edilmesi gereken en önemli husustur.

Çünkü verginin, imtiyaz sahibi guruplardan ziyade bütün ülkenin refahı ve özgürlüğü için, eşit şekilde dağıtılarak değerlendirilmesi, 85 milyon insanın hakkı ve isteğidir.