Yeni yılın ilk haftasında sosyal medyaya düştü bir haber: “Rusya Federasyonu'nun Buryatia Cumhuriyeti'nde, sokak köpeklerinin belli şartlarda uyutulmasına izin veren bir yasanın kabul edilmesinin ardından aktivistler, köpekleri başka bölgelere taşımaya başladı.” “Moscow Times'a konuşan hayvan hakları aktivisti Nargiza Muminova, en az 600 köpeği Buryatia'dan tahliye ettiklerini, ancak yüzlercesinin hala uyutulma riskiyle karşı karşıya kalmamak için taşınması gerektiğini ifade etti” diye  devam ediyor haber.
     Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen sene, Rusya'nın bölgelerine sokak hayvanları konusunda ne yapacaklarını kendilerinin belirlemesi için yetki veren yasayı imzalamış, buna göre yasa kapsamında bölge yönetimlerinin tercih ettikleri takdirde hayvanları uyutmasına da izin verilmiş..
     Rusların, o en derin ekonomik kriz dönemlerinde bile sahip oldukları evcillerine, özellikle de köpeklerine nasıl sıkı sıkıya bağlı olduklarını hayranlıkla takip eden birisi olarak bu haberler doğrusu beni derinden hayal kırıklığına uğrattı, üzdü. 
     Kasım ayında Buryatia parlamentosunun geçirdiği yasaya göre, sokakta bulunan köpekler, yerel yetkililerce belirlenen süre boyunca barınaklarda tutuluyor. Eğer köpekler belirlenen süre boyunca sahiplenilmez veya sahipleri tarafından evden kaçtığı bildirilen bir köpek olduğu tespit edilmezse uyutuluyorlarmış.
     Avrupa’da ve Amerika’da buna benzer uygulamalar var edindiğimiz bilgilere göre, şimdi Rusya da onlara özenmiş demek ki. Acı ve bir o kadar da üzücü, düşündürücü.
     Uzunca bir süredir ülkemizde de artan sahipsiz canlarla ilgili şikayetler sonunda, devletin en üst kademesinden, “sokaklarda başıboş köpek olmaz, bunlar toplanıp barınaklarda yaşam alanlarına alınmalı” görüşü paylaşılmıştı. Ama bu bağlamda henüz bir yasa çıkarılmış değil, sanki can korumacıların tepkisini almamak için yerel seçim sonrası bekleniyor.
     Söyleyebileceğim tek şey; sakın ola ki bizi bu hallere düşürmeyin, Türk’lerin merhameti, duyarlılığı dünyaya örnek olmalı, biz onlara değil onlar bize uymalı, gıpta etmeli. Popülasyonun azaltılması için devletin ilgili kadroları, bütçesi, sivil inisiyatifin de desteğiyle masum canların hizmetine sokulmalı. İnsan olana da yakışan bu değil mi?