“Öğretmen ihmal edildiğinde o ülke intihar ediyor demektir.” diyor, Albert Einstein.

Gün geçmiyor ki ülkede yeni bir olay olmasın.

İstanbul’da görev yaptığı özel okulda, bir öğrenci tarafında 3 gün önce öldürülen emekli öğretmen İbrahim Oktugan’ın ölümü, ülke genelinde büyük tepkilere yol açtı.

Türkiye’nin birçok kentinde olduğu gibi Eskişehir’de de binlerce öğretmen sokağa döküldü.

Aynı zamanda öğretmenler bugün iş bırakma eylemi yaptı.

Onlarca sorununa bir sorun daha eklenen eğitimcilerin güvenliği artık, apaçık tehlikededir denildi.

Sendika fark etmeksizin tepkilerini dile getirmek adına sokaklara çıkan öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığına seslendi.

Ulus Anıtı önünde bir araya gelen binlerce öğretmen, yapılan açıklamada Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e "Okulda şiddeti önlemek için daha kaç eğitim emekçisinin can vermesi gerektiği?" sorusu yöneltti.

İlgili bakanlığa yapılan istifa çağrıları karşılık bulur mu bulmaz mı bilinmez ama tepki ve birçok talep dile getirilerek yapılan yürüyüşte…

Okulda şiddetin son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağıran öğretmenler. Özel ya da devlet okulu fark etmeksizin, derhal tüm okulların güvenliği sağlanmalıdır denildi.

Ayrıca Okullarda;

Öğretmene şiddet,

Öğretmene mobbing,

Öğretmene taciz,

Öğretmeni itibarsızlaştırma vakalarıyla ilgili ciddi önlemlerin ve yasal düzenlemelerin hayata geçirilmemesi nedeniyle, öğretmenlerin ve öğrencilerin can güvenliklerinin olmadığı tekrar tekrar dile getirildi.

Yıllardır devam eden bu sorunların, bugün itibariyle olumlu bir adım atılarak çözüm için tedbirler alınmasını umuyor ve bekliyoruz.

Çünkü öğretmenlere verdiğimiz değer çocuklarımızın geleceğine yönelik verdiğimiz kıymettir.

Aksi takdirde, ülkeyi geleceğe hazırlayan ve yarına ışık tutan öğretmenlerine uygun koşulları sağlamayan ülkeler, bugünkü nesli intihara, gelecek nesilleri de yok olmaya itmiş olacaktır.

Bugün, bu kötü gidişata dur demek için öğretmenler sokağa indi ve güvenli bir gelecek için hem talep hem de bazı uyarılarda bulundu.