2014 yılıydı, Ahmet Davutoğlu Başbakan olmuştu…
….
Dönemin AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca’ya telefon etmiştik. Türkiye’nin yeni başbakanı ile röportaj yapmak istediğimizi söyleyerek, yardımcı olmasını istemiştik…
…….
Önümüzdeki Salı günü grup toplantısı olduğunu belirterek ‘Ankara’ya gelin, ben sizi görüştürürüm’ demişti…
…………
Yanımıza muhabirimiz Aykut Emekli’yi alıp, Ankara’ya gitmiştik…
………..
Davutoğlu grup toplantısında konuşuyordu. Biz de ikinci kata çıkmıştık…
……………
Bu arada biri omuzumuza dokunmuştu. Baktığımızda uzun boylu bir sivil polis ile karşılaşmıştık…
……………
Bize ‘Eskişehir mi?’ diye sordu…
…………
Biz de gülerek ‘Evet ya siz, cinayet masası mı, hırsızlık mıydı?’ diye sormuştuk…
………..
‘İkisinde de çalıştım’ demişti…
……….
90’lı yıllarda biz emniyet adliye muhabirliği yaparken, Eskişehir’de görev yapmış polislerden biriydi…
………..
Şimdi Başbakan Davutoğlu’nun yakın korumalığını yapıyordu…
……………..
Aradan 30 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen bizi tanımıştı…
………..
Zira o zamanlar polis ve gazeteci omuz omuza çalışırdı…
………
Her meslekte olduğu gibi…
……………..
O zaman da kirli polisler vardı…
………
Yankesicilerden rüşvet alanları
………….
Kumarhaneleri haraca bağlayanları görmüştük…
………….
Ama uyuşturucu çetelerine göz yuman…
…………..
Ya da onlarla işbirliği yapan…
…………..
Bir tek polisle karşılaşmamıştık…
…………..
Böyle bir şey duymamıştık…
………….
Peki ya şimdi?
………..
Adana’dan Konya’ya giden bir otomobili durduran polisler, araçta 45 kilo eroin ele geçiriyor…
……………
Aracı kullanan kurye ise Adana Emniyeti’nde narkotik polisi çıkıyor…
……….
Ve olayın daha iğrenç yanı ise…
……….
20 kişilik bu uyuşturucu çetesinin liderinin ise Cumhuriyet Savcısı olduğu anlaşılıyor…
………….
Bu olay Türkiye’de…
…………..
İçten içe çürümüşlüğün…
…………..
Ahlaksızlık ve yolsuzluğun…
………..
Ne seviyelerde olduğunu gösterirken…
………….
Artık…
………………
Kokan tuzun kokusu…
…………..
Burnumuza vuruyor…
……………………..
KARİKATÜR
…………….
GÜNÜN SÖZÜ
…………….
TEMEL’İN KÖŞESİ
Üç Yaşına Kadar
Küçük Temel'le arkadaşları sınıfta kim daha zeki diye tartışıyorlarmış.
Küçük Temel:
- Ben çok zekiyumdur, üç aylıkken yürümeye başlamişum, demiş.
Oradan Dursun söze atlamış:
- Sen ha puna zeka mı diysun daa... Haçan ben üç yaşıma kadar kendimi kucakta taşitmuşum, der.