Aslan olunca ormanın kralı olduğunu bilmek gücünü bilmektir. Ama suya girip
timsaha kafa tutmaması gerektiğini görmek ise haddini bilmektir.
“İnsan kendini beğenmezse çatlarmış” derler. Herkes kendini beğenir, bu durum
kendi aklını beğenmesinin sonucudur. Bu yüzden kendi aklını, çevresindeki
insanlardan hatta arkadaşlarından bile üstün görür. Yaptığı her davranışın doğru
olduğuna, herkesten daha iyi yaptığına inanır. Bu düşüncede olanlara daha doğrusu
haddini bilmeyenlere seslenmek istiyorum: “Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp.
Her ne olursan ol, her ne bilirsen bil, her zaman haddini bileceksin.”
İnsan bu! Bir şey diyemezsin. Yaptığı ve giydiği herşey gözüne hoş görünür. Bu da
fena bir his değildir be canlar. Öz güvenin olması bir insan için çok önemlidir DE
fazla öz güvende zararlıdır. İnsan yalnız kendisi için yaşamaz! Çevresindeki
insanların değer yargılarına, örfüne de önem vermelidir. “Ben giydim oldu” sen öyle
zannediyorsun? Ben yaptım oldu” hayır efendim hiç olmadı. Sen hala ben demeğe
devam ettiğin müddet bu öz güvenlikten çıkar.
Hiç düşündün mü? Belki sandığın kadar harika değilsindir de hep insanlar seni idare
etmiştir. Bir de böyle düşün! Dediğim anda beni bile arkadaş listenden silersin,
biliyorum. Çünkü her insan yalnız kendi değerlerine önem verir. Kendinden
başkasını beğenmez. İnsan bu! Herkesi değerlendirir eleştirisin DE bi kendine
gelince, özüne bakıp da öz eleştiri yapmaz. Yapmadığı sürece de kendini ve haddini
bilemez. İyi de, sen haddini bilmezsen biri gelir senin haddini bildirir. "Mevlana’ya
sormuşlar o kadar yazarsın, o kadar okursun ne bilirsin? Mevlana şu yanıtı verir.
“Haddimi bilirim.” işte haddini bilmenin birinci şartı; kendini bilmektir. Kısaca
özetlemek gerekirse: Kendini bil kendini, sen kendini bilmezsen, bildirirler haddini.
Kişinin kendi değer ve sınırlarını bilmesi kadar güzel bir düşünce olamaz.