Enerji Bakanı ve aynı zamanda AK parti Eskişehir birinci sıra milletvekili adayı Fatih Dönmez önceki gün Sanayi Odasını ziyaret ediyor.
Yanında Eskişehir valisi de var!
Belki davet edildi, belki kendisi gitmek istedi, belki de “gel” dediler gitti, bilemiyoruz.
Bulunduğum bir sohbet ortamında bu durum tartışma konusu oldu…
***
Ortamda bulunan isimlerden biri bu ziyaretin siyasi bir ziyaret olduğunu, AK partinin seçime yönelik çalışmalarından biri olan bu ziyarette devletin valisinin bulunuyor olmasının hiç de hoş ve adil olmadığını savundu.
***
Başka bir isim ise Fatih Dönmez’in her ne kadar AK parti milletvekili adayı olsa da halen bakanlık görevini sürdürdüğünü, dolayısıyla valinin bu ziyaretlerde bakana eşlik etmesinde bir sakınca olmadığını söyledi.
***
Valinin bu ziyarette bulunmasının yanlış olduğunu söyleyen isim “İyi de bir ay sonra kendisi bakan olmayacak. 600 milletvekilinden biri olacak. O zaman vali ve bürokratlar her milletvekili olacak ismin peşine takılıp, onlarla seçim çalışması yapsın.” Diye düşüncesindeki ısrarı sürdürdü.
Diğeri ise “Bak kendin söylüyorsun. Bir ay süreyle bakanlığı devam edecek işte. Ortada yanlış bir şey yok. Adam hala bakan. Bürokratlar da ona bakanlığı süresince refakat etmek zorunda.” Diyerek savunmaya devam etti
***
İki isim bir türlü anlaşamadı.
Biz ise bu tartışma sayesinde, milletvekili adayı gösterilen bakanların görevlerinden istifa etmeyerek, hem bakanlık hem de milletvekili adaylığı görevini sürdürmelerinin, ortaya nasıl adil olmayan, mantıktan yoksun bir manzara çıkarttığını hep birlikte görmüş olduk.
BAKAN-4

HEPSİ ORTADAN BİR ANDA KAYBOLDU…

Bundan tam 15 gün önce yazmışız…
Demişiz ki:
“Bu gün aday adayı müracaatında bulunan, milletvekili listesinin ilk üç sırasında olacağına inanmış, “Benim işim garanti” diyen birçok ismi partilerin açıklanan listelerinde göremeyeceğiz.
Dahası…
Listelerde yer bulamayan pek çok aday adayını partinin seçim çalışmalarında da, ortalıklarda da göremeyeceğiz!
Çünkü küsecekler!
Resmen haksızlığa uğradıklarını düşünecekler…
Kendisinin alınmadığı listede yer bulanlara bakıp, kıyaslama yapıp, daha da bir öfkelenecekler.
***
Sonuç olarak:
İspat edemem ama adım gibi eminim ki, listeye giremeyen pek çok aday adayı, milletvekili adaylığı için müracaatta bulunduğu partisine oy dahi vermeyecek!
Yine” ispat et” deseniz edemem ama aday yapılmayanların büyük bir çoğunluğu, kendisi yerine başka isimlerin yer aldığı listenin gizliden gizliye karşısında çalışacak!”
***
Aradan 10 gün geçmiş.
Listeler belirlenmiş tıpkı dediğimiz gibi pek çoğu listelere girememiş.
Hiçbiri ortalarda yok!
Şu sıralar çoğu kedisinin haksızlığa uğradığını ve partisinin çok kötü bir liste yaptığını, o yüzden başka partiye oy vereceğini anlatmakla meşgul!
iyiparti-2

chp.,

GÜYA KOALİSYONLARI BİTİRECEK SİSTEM ORTADA KOALİSYONA GİRMEYEN PARTİ BIRAKMADI!

Başkanlık sistemi “Bu ülke koalisyonlardan çok çekti” gerekçesi gösterilerek getirildi.
“Artık Türkiye koalisyonlarla vakit kaybetmeyecek” söylemleri pompalandı sürekli.
Kararların daha çabuk alınacağını, ülkede koalisyon içi anlaşmazlık nedeniyle siyasi krizler çıkmayacağı, koalisyonlarda küçük partilerin büyük partileri tehdit ederek pazarlık yapamayacağı söylenerek getirildi başkanlık sistemi…
***
Ülke siyasetinde koalisyon uygulamasını bitirmek amacı ve gerekçesiyle getirilen başkanlık sistemi ülkede bu güne kadar görülmemiş, sadece ismi “itifak” olarak değiştirilmiş koalisyon dönemini yarattı!
***
Başkanlık sistemi öyle bir koalisyon dönemi yarattı ki, koalisyona (ittifak) girmeyen parti kalmadı!
Üstelik…
Bu sistem sayesinde oy oranı yüzde-binde 0,5 dahi olmayan partiler bile “fırsat bu fırsat” diyerek koca koca partileri kapısına kadar getirip, resmen 3-5 milletvekili kapma şansı buldu…
Eminim pek çok tanınmış siyasetçi “Bunun böyle olacağını bilseydim, başkanlık sistemine geçildiğinde etrafıma 100-200 kişiyi toplar bir parti kurar, bugün de ittifakların birine katılıp, milletvekili olurdum” diye düşünmüştür!
partiler-2