Tatlı su polipini araştıran bilim insanları ,evrende yeni bir biyolojik sırrın izini bulmuş olabilir: "Görece ölümsüzlük!"

Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji 1501' inci sayısında- Ne yazık ki 30 yıldır yayımlanan bu popüler bilim dergisi ekonomik nedenlerle yayınına ara verdi- tatlı su polipine ilişkin araştırmayı haberleştirdi.Yapılan hesaplamaya göre, "Hidranın ölüm riski yüzde 0,6 civarında, oysa insanın ileriki yaşlarında ölüm riski yüzde 50 . Ancak yaşları 20-30 arasında değişen insanlarda hidranınkine benzer bir sonuç çıkarılabilir.Bu kadar düşük bir ölümlülükle, polipine neslinin sonunu görmek için birkaç araştırmacının ömrü bile yeterli olmaz.Beş yüzyıl sonra bile neslin yüzde 5' ı hayatta olur. İncelenen 12 hidra grubundan ikisinde ölümlülük riski o kadar düşük çıkmış ki bu durumda 3 bin yıl sonra bile hayvanların yüzde 5 'i hayatta olabilir."

Haberde, hidraların bedenlerindeki hasarları ve mutasyonları biriktirmeden atarak bedeni genç tutmanın yollarını öğrenmiş olabileceği açıklanıyor.Hidraların kendilerini korumak için özel bir stratejileri geliştirmiş olması olasılığı üzerinde duruluyor. Tatlı su poliplerinin hasar gören ve kopan parçalarını yenileme yetilerine dikkat çekiliyor.Bu küçük canlının her beden parçasına dönüşebilen kök hücrelerine çok miktarda sahip olmasının kendini yenilemesine yardımcı olduğu belirtiliyor.

Önde gelen bazı bilim insanları, uzayın çeşitliliğini dikkate alarak farklı bir yaşamın bulunabileceğini neredeyse kesin bir dille söylüyor. Yeryüzündeki canlı çeşitliliğinde ölüme meydan okuyan,küçük bir tatlı su polipi de olsa,yaşam adına büyük bir gelişmenin işareti olabilir.Hidranın kendini yenileyerek ölümsüzlüğe yaklaştığının keşfi, bilimsel merakı iyice ateşleyecektir.Ölüm korkusunu aşan insan ve insanlık hiç kuşku yok ki bugünki yapısından ayrışacaktır.

Bugün ya da yarın değil,yeterli zamanın yardımıyla bedendeki hasarların ve mutasyonların ayıklanması mekanizmaları bulunursa, insanlık yaşam biçimi ve yaşam tarzını köklü biçimde etkiler.

Bilimsel gelişmelerin katlanarak büyümesi,bedenimizdeki hasarları onaracak mekanizmaları beklediğimizden da yakın zamanda keşfedebilir. "Olmaz!" diye kestirip atmak yerine, olabileceğini düşünerek öngörmeli ve önlemler almalıyız.Çok değil 100 yıl önce en gelişmiş ülkelerde bile ortalama ömrün 50 yılı bile bulmadığını, bugünlerde hızla 100 yaşa doğru ilerlediğini akıldan çıkarmamalıyız.

Diyebilirsiniz ki ülkenin ve kentin onca sorunu varken,hidra üzerine yapılan araştırmadan yola çıkarak,görece ölümsüzlüğe doğru ilerlemeye kafayı takmanın zamanı mı?

Ünlü Güney Amerika atasözü düşüncelerime rehberlik ediyor:"Başını kaldırıp yukarılara bakmazsan,kendini yükseklerde sanır;düştüğün çukuru fark edemezsin!"

Dünya'da ne olup bittiğini anlamak ve açıklamak bilinçli olmanın ilk adımıdır,vazgeçilemez ilk adımıdır.