Etienne de La Boétie “Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev” adlı yapıtını yirmili yaşlarda bundan neredeyse beş asır önce yazmıştı. Kitapta çoğunluğun hangi nedenlerle tek bir kişiye boyun eğdiğini ve kitlelerin bu boyunduruktan nasıl kurtulabileceklerini anlatıyordu. Özellikle de insanların sahip olduğu iradelerini tek bir kişiye teslim edip, kendi üzerlerinde tahakküm kurma gücü ve imkânı vermeleri eleştirilir.  La Boétie, tiranın iktidarını koruması için etrafında kendisi gibi sistemden yararlanan bir grup insana ihtiyac duyduğunu söyler. İktidarının sürmesi için kendisine suç çetesi yaratmak durumundadır. Çevresindekiler kısmi veya dolaylı bir şekilde bu refahtan faydalanır. Tiran, etrafını saran bu koruyucu grubun belli çıkarlar ve mevkiler elde etmesini sağlayarak kendine bağlar. Ayrılması veya desteğini çekmesi durumunda halk gibi perişan olacağını ima eder. İktidar-halk ilişkisi heykel-kaide ile özdeşleştirilerek ve buradan hareketle halkın farkında olmadığı gücüne vurgu yapılır. Halkın iktidarı taşıyan bir kaide, iktidarınsa bir heykel olduğunu söyleyerek bu itaatin yani heykelin kaidesi sona erdiği an iktidarın yani heykelin büyük bir gürültüyle yıkılacağını söyler. Onun dileği egemene karşı savaşmak değil sadece halkın ona olan desteğini geri çekmesini istemekten ibarettir…

Bilgili ve kültürlü olmak aydın olmanın gerek koşuluysa da yeterli koşulu değildir. Yani bilgili ve kültürlü olmak aydın olmak değildir. Aydın olma durumu bir tavır işidir. İktidara ve düzene muhalif halkın çıkarlarının yanında olmayı gerektirir aydın olma işlevi.  Aksine düzenle uyumlu olma halinde, kendini aydın olma konumunda görenler bilgi ve kültür zararlısına dönüşürler. Aydının görevi halkın önüne düşmeyi ve onu doğru bilgilendirmeyi gerektirir. Uzaya dört şeritli yol yapımına inandırılan halkı yeryüzünde özgür ve kardeşçe bir yaşam olabileceğine ikna etmek pekâlâ mümkün olabilir. Türkiye, “Dünya Mutluluk Endeksinde” 146 ülke arasında 112. sırada yer alıyormuş. Bu gerici ve çağdışı iktidarla daha ileri gitmenin mümkün olmadığı mutlaka anlatılmalıdır. Ne diyordu Boétie yapıtında; “sizden isteğim ellerinizi tiranın üstüne koyup onu devirmeniz değil, sadece onu artık desteklememeniz. O vakit, onun yıkılışını seyreden siz olacaksınız, tabanı kopmuş, kendi ağırlığından düşüp parçalara ayrılmış azametli bir heykel gibi...”