Eskiden galip gelen takım hasılatın yüzde 60'ını alırdı.
Yenilen yüzde 40'ını...
Baktılar statları daha büyük olan İstanbul takımlarının aleyhine bir durum bu.
Değiştirdiler.
Herkes kendi sahasında oynadığı maçın hasılatını almaya başladı.
Anadolu futboluna vurulan ilk darbe buydu.
****
Stadyumların sorumlusu illerdeki Beden Terbiyesi Bölge müdürlükleriydi.
Müsabaka ile ilgili tüm masrafları bu kurum öderdi.
Biletleri satar, toplam hasılattan hakem ve personel giderlerini kestikten sonra kalan meblağı kulübün hesabına geçerdi.
Bu hasılattan kentteki amatör spor kulüplerine de pay kesilir ve toplanan bu paralar her sezon başında kulüplere eşit olarak paylaştırılırdı.
Amatör takımlarda oynayan futbolculara antrenör ve yöneticileri ile birlikte maçlara giriş için serbest giriş kartı verilirdi.
Bugün ne amatörlere pay ödeniyor, ne de futbolun alt yapısı olan futbolculara serbest giriş kartı veriliyor.
****
Deplasman kültürünü ilk icat eden kulüp Eskişehirspor oldu. Mesafe tanımayan Eskişehirspor taraftarı deplasman maçlarında tribünlerdeki yerini aldı.
Basın bizden söz etmeye başladı.
Taraftarımız coşkusu ve özgün tezahüratları ile ilgi odağı oldu.
Bazı kulüpler şehirler arasında sportif rekabeti bilerek ya da bilmeyerek kan davasına dönüştürünce taraftarların deplasman hareketlerine yasak geldi.
TFF için en kolay şeydi yasaklamak.
Seyirci yasağı futbolumuzu derinden etkiledi.
****
TFF ceza kurulu tarafından centilmenlik dışına çıkan seyirciye, kulüplere, futbolcu ve antrenörlere ceza verilmeye başlandı.
TFF centilmenlik dışına çıkanları cezalandırırken; örnek davranışta bulunanları ödüllendirmekten kaçındı.


BAKAR(N) KÖRLER... 
Bir bakan veya bakanlık bir kentin geleceğini etkileyecek bir karar alacak.
Öyle ki; alınacak bu kararla haksızlık, hukuksuzluk ve kayırmacılık yapılacak.
Yoğun tepkilere ve toplumsul hareketlenmeye neden olacak?
Ulaştırma bakanının Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanının kapatılması ile ilgili bir karar almadan önce ne yapması gerekiyor?
****
O bakan halkın oyları ile değil.
Bir tek kişinin işareti ile o makama gelmiş.
Belli ki; sorumluluğu sınırlı.
Ama; yine de en azından karar verilecek şehir ile ilgili o şehrin seçilmiş milletvekilleri ile temasa geçmeleri ve fikir alış verişi yapmaları gerekmez mi?
Aynı siyasi partinin milletvekilleri kentin havaalanının kapatılacağını başkalarından duyması ne kadar acı değil mi?
****
Eskişehir sivil toplum örgütleri işi siyasi boyutta ele almadılar.
Ama; tepkilerini en açık biçimde ortaya koydular.
Sonuçta kazaran Eskişehir oldu.
Kapatılan havalimanı yeniden açıldı.
Ancak; tüm bu yaşadıklarımız şunu gösterdi.
Atama ile gelen bakanlar sadece bakıyor.
Bakar kör gibiler.
Bakıyor ama; görmüyorlar...