Ayhan Kavas yazmış sosyal medya sayfasında…
Eskişehir’de ilk kontrol edilmesi gereken binanın ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastane binası olması gerektiğini söyleyip “Eskişehir’in en kıymetli sağlıkçıları o binada. Gündüz içindeki insan sayısı 5-6 bini buluyor. Olası bir depremde en çok ihtiyaç duyulacak insanların bulunduğu hastane binasının ne durumda olduğunu bilelim” demiş.
***
Söz konusu binanın temelinin 1976 yılında atıldığı, binanın 15 yılda bitirilebildiği, 34 yıldır da hizmet verdiği hesap edildiğinde, hastane binasıyla ilgili tespitin ve duyulan endişenin son derece yerinde olduğu apaçık ortada…
***
Dolayısıyla, Eskişehir’de bina kontrollerinin, başta Tıp Fakültesi Hastane binası olmak üzere, her ne kadar yeni yapı olsalar da diğer hastanelerden başlanılmasında yarar var…
***
Öte yandan, hastane binaları kadar insan sirkülasyonunun bir hayli fazla olduğu tüm alışveriş merkezleri ve kapalı çarşı niteliğindeki  binalarının depreme dayanıklı olup olmadıklarının da öncelikle gözden geçirilmesi gerekiyor…
***
Yine insanların yoğun olarak bulunduğu Gar ve Otogar binalarıyla, Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet döneminde yapılan ve halen binlerce insanın çalıştığı Şeker ve Türasaş fabrika binaları da acilen kontrolden geçirilmeli…
***
Düğün ve toplantı salonları olarak kullanılan binaların da, altı dükkan olan yüksek binaların da, eski yönetmeliğe göre yapılan Organize Sanayi Bölgesinde yapılan fabrika binalarının da  kontrol önceliği olmalı…
***
Ve tabi ki porsuk çayının her iki tarafında, alüvyon zemin üzerinde birbirine bitişik yükselen binalar. Acilen depreme dayanırlıkları ölçülmeli…
***
Niyetimiz kimseyi endişe içine sokmak değil ama yukarıda saymış olduğumuz yapılarda başlatılacak olan depreme dayanıklılık kontrolleri, şehirde yaşayan ve yolu bir şekilde bu saydığımız binalardan geçecek olan insanları bir hayli rahatlatacaktır…

1.-2
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

GERÇEK HAYAT DERSİNİ NASIL ALACAK BU ÇOCUKLAR HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?

İTÜ’de Mukavemet dersine giren hocaya öğrenciler yakınıyor…
-“Cevabın gidiş yolu doğru olmasına rağmen, bir virgül koymadık diye notlarımızı kesiyorsunuz” diyorlar.
Hoca çok kızıyor buna.
“Kimse dışarıya çıkmayacak” diyerek bir film kaseti koyuyor izlemeleri için.
Filmde, yanlış hesaplanmış imalat yüzünden yaşanan felaketler ve ölen insanların görüntüleri var.
Öğrenciler görüntülerin çoğunu izleyemiyor.
Aralarında kusanlar bile oluyor.
***
Film bittikten sonra hoca “Meslekte kayan şey virgül değil hayattır. Sizin bir anlık ihmaliniz ve yetersizliğiniz bir sürü masum insanın ölümüne neden olacak. Her meslek gibi sizin mesleğiniz de kutsaldır” diyor önce…
Ardından da düşük nottan yakınan öğrencilere dönüp “Siz katil misiniz? Ben katillerin hocası olarak anılmak istemiyorum. Acımasız, gaddar olabilirim ama bana ilerde katilleri mezun etmiş bir hoca dedirtmeyin.” Diyor…
Hiçbir öğrenciden cevap gelmiyor…
Zira hepsinin başı yere dönmüş, büyük bir utanç yaşıyor…
***
Hocanın derste verdiği asıl derse bakar mısınız?
Bir virgül kaydırmanın kaç masumun canına mal olacağı bu kadar mı güzel anlatılır?
Gidiş yolu doğru olsa da sonrası yanlış olan cevabın hangi felaketlere neden olabileceği, öğrencilerin bu kadar mı etkili bir biçimde kafasına sokulur?
***
Şimdi bütün üniversiteler yurtların boşaltılması için dönem sonuna kadar kapatıldı…
Öğrenciler yılsonuna kadar uzaktan eğitim alacaklar…
Dersler uzaktan bir şekilde verilecek anlayacağınız…
Peki ya yukarıdaki örnek misali asıl mesleki etik derslerini nasıl alacak o gençler?
Hocalarıyla bağları tamamen kopacak olan o geleceğin mühendisleri, bir virgül kaymasının nelere mal olacağı gibi asıl dersleri kimden öğrenecek?
Televizyondaki derslerden mi? İnternet üzerindeki derslerden mi alacaklar?
Geçin onları!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

ŞAPKA ÇIKARTTIM BU TESPİTE!

Dün bir dostumuz mesaj atmış…
Diyor ki:
“İmar kanununu değiştiriyoruz, İhale kanununu değiştiriyoruz, zorlayıcı ne kadar yönetmelik varsa değiştiriyoruz. Bir tek kafayı değiştirmiyoruz… Halbuki kafayı değiştirsek, diğerlerini değiştirmeye gerek kalmayacak. Çünkü onların zırt pırt değişmesinin ne kadar yanlış olacağını anlayacağız. Bunu anladığımızda da bu felaketleri bu boyutta yaşamayacağız”
Sizi bilmem ama ben bu mesajla gelen tespite şapka çıkarttım…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,