1 Mayıs dünya genelinde işçilerin hak mücadelesinin sembolü olarak kutlanırken, Türkiye’de bu anlamlı günün tarihçesi oldukça dikkat çekicidir. Osmanlı döneminde başlayan kutlamalar, Cumhuriyet tarihinde resmi boyut kazanarak zamanla önemli bir dayanışma günü haline gelmiştir. 1 Mayıs İşçi Bayramı, Türkiye’deki resmi tatiller arasında yer almaktadır.
İşçi Bayramı, dünya çapında işçilerin ve emekçilerin birlik, dayanışma ve haksızlıklara karşı mücadele günü olarak kutlanan özel bir bayramdır. 1 Mayıs ilk defa 1911 yılında Selanik’te kutlanmıştır. Tütün, pamuk ve liman işçileri, bu anlamlı günü bir gösteriyle anarak işçi haklarına dikkat çekmiş, 1912 yılında İstanbul’da da 1 Mayıs kutlaması yapılmıştır. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte 1 Mayıs, 1923 yılından sonra “İşçi Bayramı” adıyla kutlanmaya başlanmıştır. Sovyetler Birliği ile dostluk ilişkileri kapsamında 1922 yılında Ankara’da yapılan kutlamalar, resmiyet kazanmadan önceki en önemli adımdır.
1924 yılında kitlesel kutlamalar hükümet tarafından yasaklanmış, 1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükun Yasası ile 1935 yılına kadar yasak devam etmiştir. 1 Mayıs, Türkiye’de uzun yıllar boyunca kesintilere uğrayan bir bayramdır. 1935 yılında “Bahar ve Çiçek Bayramı” adıyla ücretsiz tatil günü ilan edilse de, işçi haklarıyla bağlantısı koparılmıştır. 1976 yılında DİSK öncülüğünde Taksim Meydanı’nda bir kutlama yapılmış, 1977 yılındaki “Kanlı 1 Mayıs” olayları, 34 kişinin hayatını kaybetmesiyle tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. 1980 darbesi sonrası 1 Mayıs kutlamaları yasaklanmış ve resmi tatil statüsü kaldırılmıştır. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM’de kabul edilen 5892 sayılı Yasa ile 1 Mayıs, “Emek ve Dayanışma Günü” olarak tatil ilan edilmiştir. 27 Nisan 2009’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Karar, 1 Mayıs’ın Türkiye’de yeniden resmi bir bayram olarak kutlanmasını sağlamıştır.
1 Mayıs’ın kökeni, 1856 yılında Avustralya’nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçilerinin 8 saatlik işgünü talebiyle başlattığı yürüyüşe dayanır. 1886’da ABD’de, Chicago’da başlayan kitlesel grevler ve Haymarket Olayı, 1 Mayıs’ın uluslararası bir bayram haline gelmesinde dönüm noktası olmuştur.
1889 yılında İkinci Enternasyonal’in Paris Kongresi’nde, 1 Mayıs “Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kabul edilmiş, 1890’dan sonra dünya genelinde kutlanmaya başlanmıştır. Mayıs’ın kökeni, 1856 yılında Avustralya’nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçilerinin 8 saatlik iş günü talebiyle başlattığı yürüyüşe dayanır. 1886 yılında Chicago’da başlayan kitlesel grevler, 1 Mayıs’ın uluslararası bir bayram haline gelmesinde dönüm noktası olmuştur.
1889’da İkinci Enternasyonal’in Paris Kongresi’nde, 1 Mayıs “Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kabul edilmiş, 1890’dan itibaren dünya genelinde kutlanmaya başlanmıştır. Türkiye’de 1 Mayıs, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte hem mücadele hem de baskı dolu bir tarihtir. 1977’deki Taksim olayları ve 1980 darbesinin yasakları, bu günün Türkiye’deki anlamını derinleştirmiş, 2009 yılında resmi tatil olarak yeniden tanınması, emekçilerin uzun süren mücadelesinin kazanımıdır.
Türkiye’de bugün; sadece bir bayram değil, aynı zamanda geçmişte yaşanan mücadelelerin ve haksızlıkların anıldığı bir sembol haline gelmiştir. 1 Mayıs, çalışanların daha iyi çalışma koşulları, adil ücret ve insanca bir yaşam taleplerini dile getirdiği bir tarihtir. Taksim Meydanı, 1977 olaylarından sonra bu mücadelenin simgesi olarak kabul edilir. Günümüzde sendikalar ve emek örgütleri, 1 Mayıs’ı hem kutlama hem de mevcut sorunlara dikkat çekme günü olarak değerlendirmektedir.
1889 yılında Paris’te toplanan Uluslararası İşçi Kongresi, 1 Mayıs’ı tüm dünyada “İşçilerin Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” ilan etmiştir. 1 Mayıs, çalışanların daha iyi çalışma koşulları, adil ücret ve insanca yaşam taleplerini dile getirdiği bir platformdur. Türkiye’de Taksim Meydanı, 1977 olaylarından sonra bu mücadelenin simgesi olarak kabul edilir. 1 Mayıs, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte hem mücadele hem de baskı dolu bir tarihtir. 1980 darbesinin yasakları, bu günün Türkiye’deki anlamını daha da derinleştirmiştir. 2009 yılında resmi tatil olarak yeniden tanınması, emekçilerin uzun süren mücadelesinin bir kazanımıdır.