“Övünç kaynağı olarak kutsal kitabımız “OKU”
ayetiyle başlıyor diye ahkam keseriz.”
İnsanların her söylediğini ya da her yazdığını doğru
kabul ederiz. Nedeniyse; okumak istemeyecek kadar
tembel varlıklar olduğumuz için. Araştırmayı sevmez,
araştıranların da yazdıkları okumayız. Okuma özürlü
olduğumuz istatiksel olarakta onaylanmıştır.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür
Örgütü'nün (UNESCO) verilerine göre Türkiye,
kitap okuma oranında dünyada 86'ncı sırada, yoksul
Afrika ülkeleriyle aynı kategoride. TÜİK'e göre ise
Türkiye'de kitap, ihtiyaç listesinin 235'inci
sırasında yer alıyor.
Kitap okuyanların yüzde 65’i aşk, yüzde 24’ü siyasi, yüzde 13’ü düşünce, yüzde 7’si
kişisel gelişim kitapları okuyor. Çocuklara kitap hediye edilmesinde ise Türkiye
180 ülke içerisinde 140. sırada. Kendimiz kitap okumuyoruz, hiç değilse
çocuklarımıza kitap okuma zevkini aşılayalım.
Size önereceğim bu kitap; özel bir Türk kadınının, Nazım Hikmet’le ilk evliliğini
yapan Nüzhet Berkin’in ve yakın aile çevresinin yaşantısını, 1876’dan 1987 yılına
kadar süren, yüz yılı aşkın bir devredeki sosyal ve tarihsel değişimler ortamında ele
alıyor. Çalkantılarla süren bu döneme ışık tutan romanda, Nüzhet Hanım ve Nazım
Hikmet’in yanı sıra, İttihat ve Terakki mensuplarıyla, sol fikirlere yatkın aydınlarla,
felsefe, edebiyat ve sosyoloji tarihimize katkıda bulunmuş isimlerle de karşılaşma
fırsatı buluyoruz.
Bu kitap da Nazım Hikmet’i yakından tanıyıp değerlendirme fırsatı bulacaksınız.
Türkiye’de en çok okunan kitaplar sırasında üçüncü sırada ola Doç. Dr. Arın Dilligil
Bayraktaroğlu’nun Nüzhet romanını okumanızı dilerim.