Seçim yenilgisinin ağır sonuçlarıyla hiç tanışmamışlardı.
Bu denli ağır mağlubiyet nedir hiç bilmiyorlardı.
Kaybedilen bir seçimin ardından nasıl bir duygu yaşanabileceğinden de bi haberdi çoğu.
***
Ülke genelinde ilk kez kaybettikleri ve ikinci sıraya düştükleri seçimin sonrası kendi gerçekleriyle yüzleşmeye başladılar.
Parti içinde herkes birbirini suçlamaya, seçimin ağır yenilgisinin sorumluluğunu birbirlerinin üzerine atmak için adeta sıraya girdi.
***
Sosyal medya üzerinde bile karşılıklı “Sen daha az AK Partilisin, ben daha çok AK Partiliyim” suçlamalarını başlattılar.
Özellikle aday belirlemede ortaya çıkan yanlış tercih nedeniyle ucundan kıyısından reislerine bile dokundurmaya başladılar.
***
Şimdi AK Parti'de yaşanan bu ağır yenilgi sonrası kimsenin sahiplenmediği ama herkesin bu yenilgiye neden olarak sorumlu tuttuğu birileri var...
Süleyman Demirel'in “Galibiyetin sahibi çok olur. Mağlubiyet ise yetimdir. Hiç kimse sahip çıkmaz” sözü var ya...
İşte; AK Parti'de yaşananlar tam da bu sözün doğruluğunu adeta ispatlar cinsten...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

AVUKATLAR GÜNÜNDE O GENÇ KADIN AVUKATLARI GÖRÜNCE...

Yıl 1959.
ABD'de Ruth Gınsburg isimli genç kız ilke defa  Harward Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanıyor.
Üniversitede kadınlar tuvaleti bile yok.
Okulu birincilikle bitiriyor ve Avukat olmak istiyor.
Fakat hiçbir büro onu işe almıyor.
“Kadından Avukat olmaz” diyorlar, “Git evde çocuk doğur” diyorlar.
Avukat olamayınca mecburen akademisyen oluyor.
Yıllar sonra bir vatandaş örgütü onu eşit haklar davası için Avukat olarak tutuyor.
Davalara giren ilk kadın Avukat olarak tarihe geçiyor.
***
Yıl 1925.
Süreyya Ayanoğlu isimli genç kız İstanbul Hukuk Fakültesini birincilikle kazanıyor.
Okulu birincilikle bitirdikten sonra Avukat olmak için Adalet Bakanlığında staja başlıyor.
Ancak evi çok uzak olduğu için öğlen yemeği sorun oluyor.
O tarihte Ankara'da bir tek İstanbul lokantası var ve bu lokantada ise genelde milletvekilleri yemek yiyor.
Kadınların ise lokantada yemek yediği görülmüş şey değil.
Konu bir şekilde Atatürk'e intikal ediyor.
Atatürk hemen birkaç milletvekilini arayıp, eşleriyle birlikte lokantada yemek yemelerini istiyor.
İşte bu müdahalenin ardından Süreyye Ayanoğlu da stajı boyunca milletvekili eşlerinin de yemek yediği lokantada kimsenin yadırgayan bakışları olmadan yemek yiyor.
***
Sonuç olarak:
ABD'nin ilk kadın avukatının tarihe geçmesinden tam 34 yıl önce bu ülkenin kadın Avukatı erkeklerle eşit haklara sahipti.
Geçtiğimiz Cuma günü kutlanan Avukatlar Günü törenlerinde o genç kadın Avukatları görünce bu hatırlatmayı yapma gereği duyduk.
Bunu yaparken de ulu önderin hassasiyetine bir kez daha hayranlık duymadan edemedik...

BÜYÜKERŞEN BÖYLE GELDİ, BÖYLE GİTTİ...

Yıl 1999. Nisan ayının ilk haftası.
31 Mart günü seçimler yapılmış, DSP adayı Yılmaz Büyükerşen seçimleri kazanarak Büyükşehir Belediye Başkanı olmuş.
***
Kendinden önceki Belediye Başkanı ve seçimlerde de rakibi olan Orhan Soydaş'tan devir-teslim töreni ile görevi devralıyor...
***
Aynı koltukta tam beş seçim geçiriyor Büyükerşen.
Beş seçimin beşini de kazanarak 25 yıl, dile kolay çeyrek asır Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturuyor...
***
Yıl 2024...
Nereden bakarsanız bakın bu Eskişehir'de müthiş ve yıllar boyu konuşulacak bir hikaye bu!

19 PARTİ İLE YARIŞTIM...

Beşinci kez Tepebaşı Belediye başkanı seçilerek kırılması zor bir rekorun sahibi olan Ahmet Ataç'ın seçimlere katılan partilerle ilgili bir tespiti var.
“Seçimlerde 19 parti ile yarıştım” diyor.
Ardından da:
Bu 19 partiden 15-16'sının aldığı oy oranının yüzde 10'u bile bulmadığını söylüyor...
Aslında bu partilerin savundukları fikirlere yakın büyük partiler içinde olması halinde oyların atık hale gelmeyeceğini belirtiyor Ataç.
Böylece pek çok ülkede olduğu gibi seçimlerin iki parti arasında yaşanması durumunun doğacağını, belki de doğru olan sistemin bu olduğunu ifade ediyor.

Ataç-24