Yapay Zekâ bütün insanlığın gündeminde ilk sıralarında yer alan önemli tartışma konularından biri. Ülkemizde de tartışılıyor. Tartışmaların iki ekseni var: Yaygın olanı YZ’nın yaratacağı olası olumsuz etkilerin nasıl dizginlenebileceği üzerine yapılan “indirgemeci” olduğu kadar pragmatist ve popülist eksen. İkincisi, YZ ‘yı bir sistem olarak ele alan, ateşle, tekerlekle, düşük basınçlı buhar makinesi , diğer motorlarla ve teknolojik gelişmelerle karşılaştıranların bütünsel bakışı.
Ben ikinci yaklaşımı doğru buluyorum. YZ gibi insan zihninin kapasitelerini alabildiğine büyüten bir teknolojiyi “bağlantısal bütünlüğü” dikkate alarak tartışmamız gerektiğini düşünüyorum. Diyorum ki, YZ konusunu tartışırken aşağıda sıralanan soruların yanıtları mutlaka verilmeli:
1 Polikristalin silisyum dökümünde neredeyiz ve nerede olmalıyız?
2 Monokristal ve polikristal silisyum döküm konusunda hangi adımlar atmalıyız?
3 Nano ölçekli transistör baskısı yapabiliyor muyuz, baskı konusundaki stratejik seçimimiz nedir ve ne olmalıdır?
4 Çip tasarlama konusunda hangi birikimlere sahibiz?
5 Çip kaplama teknolojilerinde ülkemizdeki reel durum nedir? Ne yapılmalıdır?
6 Veriye erişimde kimlere ve ne ölçüde bağımlıyız, bağımsız yol izlemenin gerek ve yeter şartları nelerdir?
7 Büyük Dil Modellerindeki (BDM) gelişmelerin ülkemiz neresinde duruyor? Durduğumuz yer gelecek için güven yaratıyor mu?
8 Ülkemiz algoritma oluşturma düzeyinin neresindedir? Bize benzer ülkelerin stratejileri ve yarattıkları sonuçların farkında mıyız?
9 Ülkemizdeki birikim “yazılım katkısını” geleceği güven altına alacak düzeylere çıkarmış midir, eksikleri ve boşlukları varsa ne gibi önlemler alınmalıdır?
10 YZ sisteminin “enerji ihtiyacı” hangi kaynaklardan ve nasıl sağlanacaktır?
11 YZ’nin maddi ve kültürel zenginlik üretimine katkısı ve ülke refahının artırılmasında “ithal odaklı gelişme” sürdürülebilir midir? Yerli ve milli üretim gerekli ise bağlantısal bütünlük gözetilerek hangi adımlar, hangi önceliklere göre atılmalıdır?
Sorular size yabancı gelmiş olabilir. Yarı iletken teknolojinin üretim, ulaşım vi iletişim etkilerine uymanın gereğini kavramışsak “bağlantısal bütünlük” ihmal edilmemeli. “Matbaa” söz konusu olduğunda söylenenleri “gelecek nesillere” tekrarlatmamalıyız. Tekrarlatırsak iyi bir miras olmaz!
Bir de bu açıdan düşünün lütfen… Bizi sonuçlara götüren süreçleri kavramadan tartışmalar saplantılar yaratmaz mı? O zaman pragmatist ve popülistlerin tuzaklarına düşmez miyiz? O zaman, ciddi fikirlerin yerine sloganları koyanların aldatmasıyla yüzleşmez miyiz? O zaman, sistemleri ve sistemlerin sistemini dikkate almadan ; indirgemecilik batağına saplanmaz miyiz?