Bazı insanlar, kendilerinin başarısız oldukları konularda, başkalarının başarılı 
olmasını istemezler. “Ben sahip olamadıysam, sen de olamazsın.”, “Ben 
başaramıyorsam, sen de başaramazsın.” Duygusuyla hareket ederler. Kendileri 
ulaşamıyorsa, sizin hayalleriniz, hedefleriniz oraya ulaşsın istemezler. Bu 
düşüncedeki insanlar ve toplumlar asla başarılı olamazlar; sebebi ise bencillikleridir. 
Birbirimizin ayağını çekerek ya da kaydırarak değil, ancak birbirimize el vererek, 
omuz vererek yükselebilir ve başarıyı yakalayabiliriz. Başarısızlığı önlemenin tek 
yolu sevgi, saygı ve paylaşmaktan geçer. Toplumsal hayat birbirimizi kandırmak ve 
ütmek üzere değil, paylaşmak üzerine kurulur. İhtiyaçlarımızı tek başımıza 
karşılayamayız. Benim sana ihtiyacım olduğu kadar senin de bana ihtiyacının 
olduğunu unutmamalısın. Paylaşmak ise sevgi kaynaklıdır, ancak birbirimizi severek 
ve birbirimize yardım ederek hayatı daha kolay ve yaşanabilir kılabiliriz. 
Yaşamsa bizlere: Bazen üzüntülü, bazen de sevinçli olaylar sunar. Önemli olan 
sevgilerimizi, üzüntülerimizi paylaşmaktır. Paylaşmak kadar güzel bir şey yoktur. 
Nasıl ki, üzüntüler paylaşıldıkça azalıyorsa, sevinçlerimiz de paylaştıkça artacaktır. 
Bundan dolayı sevgiyi paylaşmaya son derece özen göstermek gereklidir. Sevgi 
insanı insan yapar, insana özgüven verir, insanın kendini güvende ve huzur içinde 
hissetmesini sağlar. Kısaca belirtmek gerekirse, sevgi paylaştıkça çoğalır.