-İşsizlerin sayısı her geçen gün artıyor…
-Ekonomik kriz ve yarattığı iflaslar tüm hızıyla sürüyor…
-Liyakatte yaşanan sıkıntı büyüyor…
-KHK’lıların yaşadığı sorun çözülmüş değil…
-EYT’lilerin yaşadığı sıkıntı tam anlamıyla giderilemedi…
-Fetö’nün neden olduğu mağduriyetler devam ediyor…
-Belediye personeli kadro bekliyor…
-Atama bekleyen öğretmenler mağdur durumda…
-Süresiz nafaka meselesi çözüme kavuşturulamadı…
-İnfaz yasasının çıkmıyor…
-Mülteci meselesi büyük sıkıntı olmaya devam ediyor…
-Çek yasasının yetersizliği giderilemedi…
-Ahlaki yozlaşma artıyor…
-Cahillik ve eğitimdeki kalitesizlik ortada…
-Torpil ve adam kayırma had safhaya ulaşmış…
-Niteliksiz siyaset ve siyasetçiler dört bir yanı sarmış…
-Vergi sicil affının çıkmayışı mağduriyet yaratıyor…
-Tarım her geçen gün yok oluyor…
-Emeklilerin düşük maaşla açlığa mahkum…

-Kalitesiz üniversite eğitimi endişe yaratıyor…
-İhracatın az, ithalatın ve tüketimin çok fazla oluşu tehlike yaratıyor…

-Sağlık çalışanlarının yaşadığı sıkıntı devam ediyor…
***

Yukarıda yazdığımız sorun ve sıkıntılar, “Bugün Türkiye’nin en büyük sıkıntısı nedir?” sorusuna muhtemelen çeşitli kesimler tarafından verilecek cevapları kapsıyor.

Herkesin kendince böylesine öncelikli derdi olunca da liste ister istemez  böylesine uzayıp gidiyor.

***
Aslında yukarıda ifade edilen her sorun, yüz binlerce insanı ilgilendiriyor.
Dile getirilen her sorun milyonlarca insanı olumsuz etkiliyor…

Liste böylesine uzayıp gidince insan ister istemez “Bu ülkede hiç mi iyi bir şey yok?” diye kendi kendine soruyor…

***

Halbuki;
Bu kadar sorun başka ülkede olsa, o ülke ayakta dahi duramaz…
Biz yine iyi dayanıyoruz…
Ne de olsa bağışıklıyız…
Yıllar boyu, bir türlü çözüme kavuşturulmayan bu ve benzeri sorunlarla birlikte yaşamayı öğrenmişiz…
Gerçi “yaşamak” diyoruz ama biz nefes almayı da yaşamak zannediyoruz!

İŞSİZLİK-3

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

CHP ONLARIN ELİNDEN ÇOKTAN GİTMİŞ!

CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendisine bir danışman atıyor.

Atadığı kadın danışmanın kısa bir süre önce kendi sosyal medya sayfasından hem Atatürk’e hem de kendisine hakaret ettiği ortaya çıkıyor.

Kılıçdaroğlu “O zaman araştırma yapacak zamanım yoktu. Bilseydim elbette o atamayı yapmazdım” diyor.

***

CHP’nin 100. Yıl tanıtım videosu hazırlanıyor.

Hazırlanan video bizzat genel başkan Kılıçdaroğlu tarafından sosyal medya hesabından yayınlanıyor.

O da ne!

Videoda EOKA’lı teröristlerinin görseli var.

Ortalık ayağa kalkıyor.

Parti sözcüsü Faik Öztrak çıkıyor “Niye yayından kaldıralım. Dört dörtlük video hazırladık” diyor.

***

Sizi bilmem ama ben CHP’nin Kılıçdaroğlu ve ekibi tarafından yönetildiğini zannetmiyorum!

CHP onların elinden çoktan gitmiş!

CHP-39

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

SEFER TASLI GÜNLER GELİYOR…

Kamuda çalışanlar, öğlen yemeklerini belli bir ücret karşılığında kurumlarının yemekhanesinden yemek yiyordu…

Özel sektörde çalışanlar da öğlen yemeklerini işverenin verdiği yemek kartları ile hallediyordu.

“Du” diyoruz zira kurum yemekhanesinde yemek yiyenlerin sayısı azalmaya başlamış.

Öte yandan…

Özel sektörde çalışanlar da verilen yemek kartları ile toplu alışveriş yaptıkları için kartları yemek yemede kullanmaz olmuşlar…

Hem kamuda hem de özel sektörde çalışanların büyük bölümü öğlen yemeklerini evden getirmeye başlamış.

Eskiden evden iş yerlerine yemek götürmeye yarayan sefer tasları vardı…

Hemen her çalışan, yemeğe dışarıda para vermemek için iş yerlerine sefer taslarıyla yemek taşırdı.

Galiba çok uzakta kalan o günler şimdilerde geri gelmeye başlıyor…

SEFER TASI

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

BU İKİ KELİMENİN YAN YANA GELDİĞİ BAŞKA BİR ÜLKE OLABİLİR Mİ?

Organize suç örgütü lideri ülkeden kaçmak üzereyken havalimanı girişinde düzenlenen bir operasyon ile yakalanıyor.

Suç örgütünün diğer elemanları da peşi sıra düzenlenen operasyonlarla ele geçiriliyor.

Örgüt liderinin hava limanında VİP’den geçerek ülkeden çıkacağı ve kendisine içinde emniyetçilerin de olduğu görevlilerin yardım ettiği ortaya çıkıyor.

İşin vahim tarafı, bu olayın haberi, içinde iktidara yakınlığı ile bilinen yayın organları dahil tüm yayın organlarında “Eski içişleri bakanına yakınlığı ile tanınan organ ize suç örgütü” diye başlıyor…

İçişleri bakanı ve yakınlığı ile tanınan suç örgütü kelimelerinin yan yana gelebilmesi nasıl bir şeydir anlamak mümkün değil?