Tüketicimiz Mobilya almak ister ve ihtiyacı olan mobilyayı almak için epey araştırma yapar. Pek çok markada ve fiyatta mobilya vardır. Tüketicimiz almak istediği mobilyanın kaliteli olmasını ve uzun yıllar kullanılmasını ister. Tüketicimiz alanında marka yapmış bir mobilya mağazasına girer ve mobilya almak istediğini söyler. Satıcı, tüketici ile yakından ilgilenir. Mağaza temsilcisi tüketiciye sattıkları mobilyaların ne kadar iyi ne kadar kaliteli ne kadar sağlam olduğundan bahseder. Mağaza yetkilisi, biz bir markayız bizim anlayışımız öncelikle müşteri memnuniyeti gibi klişe laflar eder.
***
Satıcı, ürettikleri mobilyalarının sağlamlığından bahsederken en ufacık bir şikayet olması halinde ise mallarının hemen iadesinin yapılacağını,  ürettikleri mallarının her zaman arkasında olduklarını söyleyerek tüketicimizi ikna eder ve mal siparişlerini hemen alır. Tüketicimiz malın bedeli olan ücreti kredi kartı ile öder ve mağazadan ayrılır. Bir hafta sonra tüketicinin sipariş etmiş olduğu mobilya takımı gelir tüketicimiz hemen mobilyaları ambalajlanmış şekli ile alır. Yeni bir mobilyanın alınması ile mutlu olan tüketicinin mutluluğu maalesef ki mobilyanın ambalajını açmasıyla sona erer.
***
Çünkü mobilyanın üzerinde yapıştırılmış ürün uyarıcı etiketini kaldırdığında kocaman bir delikle karşılaşır. Sanki büyük bir matkapla delinmiş. Delik öyle belirgin ki mobilyanın iç kısmına kadar derinleşen bir delik. Tüketicimiz hemen mobilyayı satın almış olduğu mağaza yetkilisini arar ve durumu anlatır ‘’bu bir ayıplı mal siz bana ayıplı mal sattınız derhal bu ayıplı malı alın yenisi ile değiştirin’’ der.
Satıcı, malın satışı esnasındaki malını öven, malın marka olmasını söyleyen, biz malımızın her zaman arkasındayız diyen satıcı gitmiş yerine müşteriye alakasız davranan, ayıplı mal için çözüm üretmeyen, biri gelmiştir. Tüketicinin ısrarlı ve bilinçli olması karşısında çaresiz kalan satıcı ‘’Biz gelelim bakalım’ ’der Ancak bu konuşmadan bir ay geçmesine rağmen bir türlü satıcı veya servisleri mobilyalara bakmaya gelmemişlerdir.
***
Tüketicilerin aldıkları mal ayıplı çıkması halinde hakları vardır. Unutmayın ki 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun var. Bu kanun haklı olan her tüketiciyi koruyor. Tüketicimizin almış olduğu mal ayıplı maldır. Tüketicinin kanundan gelen hakkı ise;6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun; Ayıplı mal MADDE 10 –  ‘’Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir’ ’diyor. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir’’ diyor Yani tüketicimizin mobilyası ayıplı bir maldır, ayıplı olmadığının ispatı da satıcıya verilmiştir. Tüketicilerimiz haklarını aramak için Tüketici hakem heyetlerine, Tüketici Mahkemelerine başvurarak yasal haklarını arayabilirler.
***
Yukarıda adı geçen konu, Tüketici ile satıcı arasında bire bir yaşanmış bir olay. Maalesef bu tür satıcı-tüketici uyuşmazlıkları olabiliyor. Çok değerli esnaflarımız tüketicilerin haklarına saygılı bir şekilde mal satıyorlar. Tüketiciyi yanıltmadan mal satan esnaflarımız inanın çoğunlukta. Az denecek kadar da olsa bazen hile yoluyla tüketiciye bilerek ayıplı mal satanlar da oluyor o art niyetli satış yapanlara karşıda; 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun var bu kanun haklı olan her tüketiciyi korumaktadır.