Türkiye'nin tarihsel süreçte siyasi ilişkilerini doğrudan etkileyen, biçimlendiren "Doğu Sorunu"18.yüzyılda nevşü nema bulan Şark Meselesi aynı zamanda bir Garp Meselesi olarakta değerlendirilebilir.
"Türk'lerin Avrupa'dan atılmasını" ifade eder.
İvo Andriç'in Nobel Edebiyat Ödüllü eseri "Drina Köprüsü"
Türk'lerin Avrupa'dan çekilme sürecinin en iyi anlatımıdır aslında.
20.asrın başında Balkan'ların kaybedilmesi ile somutlaşır Doğu Sorunu.
Türkiye'nin doğusunda temel sorunlar yaratarak
Türkiye'nin enerjisini hırpalamak bu politikanın temel amacıdır,
en somut şekli Sevr anlaşması ile Türkiye'nin karşısına çıkmıştır.
Günümüzde terör eksenli bir biçimde sürmektedir.
İran, Yunanistan, Fransa, Güney Kıbrıs ekseni
Türkiye'yi durdurmaya yönelik bir yaklaşımın sonucudur.
Yeniden kurulmak istenen Türkiye İsrail ve Türkiye Suudi Arabistan ekseni
İran'a yönelik zorunlu bir yakınlaşmanın ürünüdür.
Suudi Prensin Türkiye ziyareti öncesinde Ürdün ve Mısır'ı ziyaret etmesi
ve sonrasında Yunanistan ve Güney Kıbrıs Ziyaretinin planlanması
siyasi zeminin ne kadar kaygan olduğunu da göstermektedir,
rüzgârın etkisiyle çöldeki kumların yer değiştirmesi gibi.
...
28 -30 Haziran'da Madrid’de yapılacak NATO Zirvesi öncesinde
Yeni Napolyon Macron iç politikadaki siyasi yenilgini unutma eğiliminde; Türkiye'den "ittifak karşısındaki pozisyonuna netlik getirmesini isteyeceğini" belirtiyor.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusunda görüşmeler sürerken,
Macron "İsveç ve Finlandiya'ya güvenlik garantisi vermeye hazırız" açıklaması yapıyor.
İsveç ve Finlandiya henüz Türkiye'nin beklentilerini karşılamaktan uzak görünüyor.