“Bizim dinimiz; sadece bu şirin kediciklere, evimizde beslediğimiz hayvanlara değil, kainattaki bütün canlılara şefkat ve merhamet göstermemiz gerektiğini ifade eder. Çünkü bunlar bize zimmetli.”
Üsküdar Aziz Mahmud Hüdayi Camisi İmamı
Pek kolay değildir bu sözcüğü layığı ile taşımak. Bir kere hep söylerim, yine tekrar edeyim: “Hayvan severlik ateşten gömlektir, giyenler iyi bilir.” Evindeki, sokaktaki, şehrindeki, ülkendeki, yetmedi dünyadaki hayvanlara karşı duyarlı isen gerçekten de üzerinde ateşten gömlekle gezersin. O gömlek yakar seni hiç durmadan, atmak istersin üzerinden ama sonra daha bir sıkı sarınırsın.
Hayvan sever salt kendi hayvanını sevmez, evindeki kedisi, köpeği, kuşu işte artık her ne cins hayvan bakıyorsa baksın bunların dışında, sokaktaki sahipsiz canlara da aynı ilgi ve merhameti duyar. Çok gördüm süslü tasmasında gezdirdiği köpeğini sevip sokaktaki sahipsiz canlara tekme atanı. İşte bu insan hayvan sever değildir.
Hayvan sever asla ve asla kedide, köpekte cins, cinsiyet, yaş, tür farkı gözetmez. Hepsini de aynı ölçüde sever. Aslında özellikle de, o bazı tiplerin burun kıvırdığı cinsi, seceresi çok belli olmayanlara daha bir muhabbet duyar, korur, kollar.
Hayvan sever “avcı” olmaz. İnanmıyorum, inanmak da istemiyorum avcı olan bir kişinin hayvan sever olduğuna, benim mantığım ve vicdanım buna hayır der.
Hayvan sever karısını, kızını, eşini, anasını, babasını, arkadaşını, alerjisini bahane edip evindeki kedisini, köpeğini bırakmaz, sokağa salmaz, barınağa, dağa taşa terk etmez.
Hayvan sever koruması altındaki canların sağlıklarıyla ilgili en ufak zorlanmada kolay yolu seçip, onun yaşamını sonlandırma adına “uyutulmasına” onay vermez!
Evindeki canını, bir kere olsun mürüvvetini göreyim diye doğurtmaz. Çünkü bilir, bu şekilde sokaklarda yuva bekleyen yüzlercesinin önünü keseceğini.
Hayvansever; cömert, gani gönüllü, geniş objektifi olan, dünya görüşü sığ olmayan, hassas, duyarlı, duygulu, kibar insanlarda bulunması gerekli hemen her türlü hasleti barındıran, örnek kişilik sergileyen bir karaktere sahiptir.
Sonuçta iyi insan olmalıdır can sevenler, ya da en azından bu yolda ciddi adımlar atıyor olmalıdırlar. Onlardan insana zarar gelmez. Kapılarının önlerinde kedisi, köpeği, su ve mama kabı eksik olmayan, yollarda ellerinde mama torbaları, zor şartlarda yaşam mücadelesi veren canları hayatta tutmaya çabalayan insanlardan korkmayın. Tersine o tür kişilerle komşu olun, arkadaş olun. Ne demiş ozan Hasan Hüseyin Korkmazgil:
“hor baktık mı karıncaya
kırdık mı kanadını serçenin
vurduk mu karacanın yavrulusunu
ya nasıl kıyarız insana.“