İhracatımız artıyor. 
Sanayide çarklar dönüyor. 
Ekonomiyi eleştirenlere hemen bunlar söyleniyor. 
Eyvallah. 
Dönsün, daha fazla dönsün…

***

Ama bu çarkların dönmesi ekonominin iyi durumda olduğunu gösterir mi? Göstermez…
Ülkede hayat pahalılığı var. 
Alım gücü oldukça düştü. 

***
 
Hükümet de bunun farkında…
Temmuz ayında maaşlara zam yapılacak. 
Yüzde 40 oranında artışlardan söz ediliyor. 

***

Peki bu artış işe yarayacak mı?
Belki bir ay, belki daha kısa süre..
Asgari ücrete zam yapıldığında da böyle olmadı mı?
Şimdi de aynı senaryonun yaşanması kaçınılmaz. 

***

Maaşlar artacak, ama tüm mal ve hizmetlerin de fiyatı artacak. 
Alım gücü yine aynı seviyelere düşecek. 
Benzin ve mazot fiyatları en büyük sorun..
O fiyatlar düşmedikçe hiçbir şeyin fiyatı düşmez..

***

Ekonomiyi düzeltmek için doğru ekonomi politikaları uygulamak lazım. 
Doları bir türlü tutamıyoruz. 
Dolar 18 liralara çıktığında ‘Kur Korumalı Mevduat Hesabı’ yöntemini hayata geçirdik. 
Fakat şimdi dolar o günkü seviyelere döndü. 
Yani elde var sıfır…

***

Sonuç olarak; 
Ekonomi inatlaşmayla değil, 
Bilimle yönetilmeli..

Eskişehir’deki manzara!

Vatandaşın ekonomik olarak ne kadar zor durumda olduğunu neredeyse her gün yaşıyor, görüyoruz..
Dün gazetemizin manşetinde gündeme getirdik bu zorluğu.
Eskişehir’de Huzur Mahallesi’nde bir açık alan. 
Yerlerde kıyafetler var. 
Tezgaha bile konmamış. 
Yere serilmiş. 
Öğrendik ki, bu kıyafetler ikinci el kıyafetlermiş. 
Ve bu kişiler bu kıyafetleri satıyorlarmış. 
Fiyatları ise oldukça düşük durumda. 
Bu pazarın müşterisi ise hiç de az değil.