Bahçeli evlerde oturuyorduk.
Bahçeyi ekip biçiyor, sebze ve meyve ihtiyaçlarımızın bir kısmını karşılıyorduk.
Taze domates, biber ve salatalığın kokusu...
Toprakla uğraşmanın zevki.
..Ve sağlıklı bir yaşam.
****
Ama; rahat battı...
Sınıf atladık; üç tarafı bahçe olan evimizi satıp, apartman dairesine çıktık.
Odaları ne kadar büyük olsa da, balkonu küçüktü.
Nefes almak zordu.
Hareketsiz bir yaşam içinde 3-4 metre kareye hapis olup kaldık.
Balkonda veya terasta bir şeyler diktik.
Saksıda sebze yetiştirmeye çabaladık.
Maliyeti aslından pahalıya geldi.
Vaz geçtik...
****
Kapalı alandan kurtulmak için mevsimlik hobi bahçesi kiraladık.
O da yeterli olmayınca, apartman dairesini satıp, şehir dışından bahçeli ev satın aldık.
Şimdi; şehirden uzakta, bahçeli evimizde toprakla uğraşıyor, domates, biber ve salatalık yetiştiriyoruz.
****
O kadar yıl sonra bir şey değişmedi yani.
Keşke, şehirdeki o bahçeli evi satmasaydık.
Huzurlu ve sağlıklı yaşamı hiç terk etmeseydik...


**********************

 

ESKİŞEHİRSPOR KÖŞESİ... 
 

Eskişehirspor'a yapılan zulüm başka bir şehir takımına  yapılmadı.
Atatürk Stadı yıkılalı 6 yıl oldu.
Yenisi yapıldı ama; eski stadın adı yenisine verilmedi.
'Atatürk' adeta yok sayıldı.
****
Eski stadyumun yerine millet bahçesi yapıldı.
Recep Tayyip Erdoğan'ın adı verildi.
Ancak; Eskişehirspor'un kutsal mekanı olan millet bahçesine Eskişehirspor ile ilgili bir köşe yapılmadı.
Eskişehirspor yok sayıldı...
****
Bazı kulüpler ülkeyi ve futbolu yönetenler tarafından el üstünde tutulurken, Eskişehirspor sürekli üvey evlat muamelesi gördü.
Sürekli ezildi...
Eskişehirsporu seçilmişler ve atanmışlar görmezden geldi.
Haklı oldukları konularda bile yanında olmadılar.
En çok yalnız bırakılan ve cezalandırılan kulüp oldu.