İlhan Var gittikten sonra; yönetimin aksine herkes "Eskişehirli antenör gelsin." dedi.
Sanırım; tüm aradıkları isimlerden olumsuz yanıt geldi.
Düşen bir takımı alıp, kariyerlerini riske atmak istemediler.
Teknik direktörsüz bir ay geçti.
Takım cezaya girebilirdi.
Çaresiz; Eskişehirli bir hocaya 'evet' demek zorunda kaldılar.
Eskişehirli hocaların kent ve Eskişehirspor sevgisi ağır bastı.
Cengiz Seçsev kariyerini düşünmeden düşen takımın teknik direktörlüğüne 'evet' dedi.
****
Sanırım; bu zorunlu antrenör seçimini kabullenememişlerdi.
Seçsev'i "Çok gol yiyorsun." bahanesi ile uzaklaştırdılar.
Sadece görevinden uzaklaştırmakla kalmadılar.
Gönderdikten sonra Seçsev'i ve antrenörlüğüne dil uzattılar.
Giden antrenörün arkasından konuşulmaz ama; onlar bu basit kuralı bile unuttular.
****
Cengiz Seçsev gibi bir teknik adamın bu eleştirilere sessiz kalması beklenemezdi.
O da açtı ağzını.
Söyledikleri Eskişehirspor'un neden bu durumda olduğunun özeti gibiydi.
İddiaların aksine ne futbolcular ile ne de teknik ekibi ile bir yaşanmış bir sorun yoktu.
"Bir kere gelip antrenmanımı izlememişler. Takımı üstümüze atıp gittiler.
Eskişehirspor’u tanınmaz hale getirdiler.
Eskişehirspor bu kadar küçültülecek bir kulüp değil. Bizim tek amacımız vardı. Takıma bir oyun felsefesi ve bir karakter yerleştirmek, doğduğumuz, büyüdüğümüz, yetiştiğimiz kentimizin efsane kulübüne hizmet etmekti. Maalesef buna bile izin vermediler…”
****
Bilmiyorum; Antenör seçimi ve gönderilmesi yönetimin yetkisindedir. Ama olmuş bitmiş bir iş için bu kadar konuşmaya, birbirinin arkasından bu kadar konuşmaya gerek var mıydı?
Bu durum; Eskişehirspor'un ne kadar kötü yönetildiğinin özeti gibi.
Adamı kovdunuz!
Profesyonel bir teknik adamın ardından bunları söylemenin bir anlamı yok...