“Bir şehrin de bir birey gibi yapması gereken bir işi vardır; ve işinin yerine
getirilmesine en iyi adapte olan şehir en büyük olarak kabul edilmelidir.” Aristo

 

Anadolu’da bir şehir düşünün ki adı eski ama kendi genç olsun. Heykelleri olsun;
neşeli ve uygar olsun. Havası buram buram aşk, özgürlük ve kitap koksun.
Bir şehir düşünün ki topraklarında medeniyetler doğmuş olsun. imparatorlukların
beşiği olmuş olsun: Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, İskender’in İmparatorluğu,
Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Anadolu Selçukluları, Osmanlı
İmparatorluğu…Şehrin içinden bir nehir geçsin, Nehrin üstünde gondollar
süzülsün…Papağan’da çibörek yensin. Karakedi’de boza, Porsuk Bulvarı’ndaki bir
kafede zıkkım içilsin…
Bir şehir düşünün ki üç üniversitesi olsun. Bilim Kültür ve Sanat Parkı olsun;
bu parkta bir Masal Şatosu, Bilim Deney Merkezi, Sabancı Uzayevi, Hayvanat
Bahçesi ve Su Altı Dünyası olsun. Kent Park’ı olsun; parkın Türkiye'de bir ilk olan
yapay plajında insanlar Ege’yi, Akdeniz’i aramasınlar, yüzsünler gönüllerince
Ağustos sıcağında… Balmumu Heykeller Müzesi olsun; bu müze İngiltere’deki
Madame Tussauds Müzesi’nin Türkiye’deki ilk ve tek örneği olsun. İçinde yerli ve
yabancı ünlülerin, tarihe geçmiş kişilerin 160 adet balmumu heykeli sergileniyor
olsun.
Bir şehir düşünün ki UNESCO dünya mirası listesinde bulunan, Osmanlı mimarisine
sahip, aslına uygun bir tarzda restore edilmiş Odunpazarı Evleri barındırsın
merkezinde…Ve siz bu evlerin arasında tarihin girdabında kaybolun. İsmet
İnönü’nün kalmış olduğu Mestanoğlu Halik Konağı’ndaki Kurtuluş Müzesi olsun bu
şehirde…Müzeyi gezerken Kurtuluş Savaşı’mızın içinde bulun kendinizi birdenbire;
heyecanlanın, ürperin, ağlayın…
Bir şehir düşünün ki, Osmanlı kubbe mimarisi, geleneksel Japon mimarisi ile
Odunpazarı sivil mimarisinden esinlenilerek ünlü Japon mimarlık ofisi "Kengo Kuma
and Associates" tarafından tasarlanmış ve prestijli sanat yayını ARTnews tarafından
son 100 yılın en iyi 25 müze binası arasında gösterilen, 4 bin 500 metrekarelik alana
kurulmuş bir modern sanat müzesi (OMM) olsun
Bir şehir düşünün ki iki tane senfoni orkestrası olsun.Her yıl düzenlenen Uluslararası
Festivali ile müzik, tiyatro, resim ve sinema dallarında sergiler ve
gösterilere ev sahipliği yapsın…
Bir şehir düşünün ki, şehir çöplüğü, Katı Atık Dönüşüm ve Enerji Üretim Tesisi
sayesinde son teknoloji ile elektrik enerjisi üreten bir yer haline gelmiş olsun. Ve bu
enerji ile 1 milyon hanenin aylık elektrik ihtiyacı kadar elektrik üretiliyor olsun.
Atatürk 15 Ocak 1923’te bu şehir için şöyle demiş olsun: ‘Bu şehri ve insanlarını çok
iyi tanırım. Millî Mücadele yıllarında büyük vatanseverlik ve üstün bir cesaretle
mücadelemizin daima yanında olmuş, bu mücadeleye çok geniş yardımlarda
bulunmuşlardır. Gördüğüme göre halk aydın ve faaldir. Toprak verimlidir. Az
zamanda zayiatı telafi ve fedakârlıklarıyla iftihar edecektir’.
Bir şehir düşünün ki, 1999’dan beri müthiş vizyonlu, sanatsever, aydın bir
Büyükşehir Belediye Başkanı olsun. Ve bu başkan UNESCO resmi partneri
Uluslararası Dünya Plastik Sanatlar Derneği ve Türkiye Ulusal Komitesi tarafından
Wallace Hartley Dünya Sanat Günü Ödül Töreni’nde 2021 Sanat İnsanı Ödülü'nü
almış olsun.
Eskişehir ve bu şehri yaratan saygıdeğer Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen;
birbirinize çok yakışıyorsunuz…
Bu sıcak yaz günlerinde, bulvarlarını sarmalayan kocaman ağaçlarının gölgesinde
gururla geziyorum şehrimin sokaklarında…
Nevin Tali Ölçer
“Bir şehrin size izin vereceği her şey, onun üzerinde bir açıdır, içerdiği şeyin ya da
içinden geçenlerin eğik, dolaylı bir örneği; bakış açısıdır.”
Peter Conrad ‘Mitomani’ adlı eserin yazarı akademisyen.’
Bu gün köşemi; arkadaşım Nevin’in yazısına ayırdım.
Zevkle okuyacağınızı umuyorum.