Benimkisi lafın gelişi, milletçe gurur duyacağımız bütün ulusal bayramlar böyle geçiyor. 23 Nisanlar, 29 Ekimler, ve diğerleri. Bir bahanesi bulunuyor bir şekilde. -Sönük ve coşkusuz!..

Hatta toplumca önemsenen, birlik-beraberlik günleri dini bayramlar da… Önümüzde Kurban Bayramı. Kim bilir, kaç aile şehit acısı ile bayram geçirecek. Şehit haberleri gibi ne yazık ki “kanıksadığımız” trafik kazalarındaki can kayıpları da cabası!..

Bu arada Nazım Hikmet’ yorumuyla karıştırdığımız 30 Ağustos yazısı da yankı buldu. Bana da yıllar öncesinin Sakarya Gazetesi’nin 1. Sayfasını da anımsattı.

Sakarya’nın Aktop sayfası…

Sanırım bir 10 Kasım ya da 30 Ağustos olmalı. Yıl da 1967 veya 968!.. Rahmetli Mehmet Aktop’un hazırladığı kapak sayfası. Gazetede de el dizgisi, tipo baskı. Mehmet Abi nereden bulmuşsa (sanırım Ulus Gazetesi’nden) büyükçe bir Atatürk klişesi yerleştirdi sayfanın ortasına. Mustafa Kemal’in Kocatepe’de çekilmiş ünlü fotoğrafı…

-Sağ elinin başparmağını çenesine doğru götürdüğü boy fotoğrafı…

Yanına da, dün bir bölümünü yayınladığım Nazım şiirinin bir bölümünü 14 puntodan itina ile yerleştirmişti.

-Sarışın bir kurda benziyordu…

Dizelerinin devamı birkaç satır.. Sakarya’nın o sayısı da sükse yapmış, Güzel-İş kitapevinde gazete kalmamıştı!..

Düşünce bir eylem farklı!..

30 Ağustos’un öğleden sonrasında, orta kuşak Eskişehirlerin tanımıyla Adalar’da idim. Şale Köprüsü’nden itibaren başlayan çoğu yere yerleştirilmiş demir bariyerler ürküntü vericiydi.

-Terör önlemi için mi?

Bir polis şefinden genel güvenliğin yanı sıra, o gerekçe de varmış uygulamada. Eskişehir adına can sıkıcı velhasıl…

Güvenlik önlemi saat 12.00’de Adalar’daki CHP’nin 30 Ağustos etkinliği ve yürüyüşü için imiş. Biteli çck olduğunu göre niye kaldırılmamış. Onu da öğreniyorum;

-Eskişehir ADD’nin, saat 19.00’daki aynı amaçlı kutlaması için!..

Bir kafede, sevgili Orhan Herpek’in masasında Yılmaz Karaca, Önder Baloğlu ile bunu tartışıyoruz;

-Niye ayrı ayrı?..

Nedenini de, porsuk köprülerinin birinin başında karşılaştığımız Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Başkanı dostumuz Azmi Kerman’dan öğreniyorum;

-CHP’liler yürüyüşte parti flamaları da taşımak istemiş, Kerman karşı çıkmış…

Peki, CHP yürüyüşünde Türk Bayrağı yok muymuş? Varmış, onları da dünkü gazetelerde fotoğraflardan öğrendim!..

Bu eylem ayrışmasının gerekçesi pek mantıklı gelmedi bana.

-Eskişehir’in 30 Ağustos’unda bile bir gariplik olduktan sonra!..