1881'den 1981'e Atatürk'ün 100.doğum yılı.
Basın Yayın Genel Müdürlüğü önemli bir misyon üstleniyor .
"Atatürk ve Türkiye'si" konulu Makale Yarışması düzenliyor.
Hacettepe Üniversitesi kütüphanesinde duyuru panosunda
yer alıyor yarışma ilanı.
"Çağdaş uygarlık yolu " ile katılıyorum yarışmaya 19 yaşında.
5. Sırada yayınlanıyor makale Türkçe ve İngilizce olarak
Atatürk ve Türkiyesi isimli kitapta.
Makalenin bir bölümünü sizlerle paylaşıyorum izninizle.
Fenerbahçe ve Galatasaray'ı Cumhuriyet'in 100.Yılında
saygın ve onurlu duruşları için tebrik ediyorum.
"Ne Mutlu Türk'üm Diyene "
...
ÇAĞDAŞ UYGARLIK YOLU
Fransız Devriminin oluşturduğu ulusal bağımsızlık hareketleri ,
tüm dünya uluslarını uyarıyor ve onları harekete geçiriyordu.
Bu dönemde emperyalist hareketlerde hızlı bir biçimde yayılıyor
ve yeni sömürgeler arıyor yeni boyutlar kazanıyordu.
Ulusal Kurtuluş Savaşını süper güçlere karşı çok güç koşullar altında
elverişsiz bir ortamda tamamlayan Türk ulusu
tüm sömürge dünya uluslarına önder oluyordu.
Önderi Mustafa Kemal'in "egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur"
sözünden hareketle çağdaş uygarlığa doğru hızla ilerliyordu.
Türk ulusu yeniden yaratılmalı yoğrulmalı
ve çağdaş uluslar düzeyine erişmelidir.
Egemenlik siyasi alanda kesinleşirken
ekonomik ve kültürel kurtuluş yolları araştırılıyor,
toplumun her yönüyle özümleyebileceği bir sistem aranıyordu.
Her yönüyle Türk kültürüne uyan
özgürlük eşitlik üzerene kurulmuş
dengeli bir sosyal düzen özleniyor ve bu özlem
gücünü halktan alan cumhuriyetin ilanıyla
maddi temellere oturtuluyordu,
demokrasi benimseniyordu.
Demokrasi ile yoğunluk kazanan yenilikçi düşünce
yeni atılımlarla kenetlenmiş ,
çağdaş uygarlık yolunda hızla ilerleyen bir ulus yaratıyordu.
Atatürk ilkeleri kararlı bir politika ile yeni başarılar kazanıyordu.
Kemalist devrimler ülkenin sosyo ekonomik ve kültürel boyutlarını yeniliyor,
değişime açık bir zemin yaratıyordu.
Bilim ve teknolojide tüm yenilikler hızla ülkeye sokularak
modernleşme yolunda yeni ufuklar açılıyor
sanayileşme devlet politikasının temelini oluşturuyordu.
Tüm toplumsal olanakları zorlayarak
insan olmanın insanca yaşamanın bilinci içinde,
saygılı sanat ve edebiyat alanındaki gelişmeleri özümleyen
bilinçli bir toplum yaratılmak isteniyordu.
Atatürk : "siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar
iktisadi zaferle taçlandırılamazlarsa,
meydana gelen zaferler kalımlı olmaz,az zaman sürer.
İktisadiyatımızın iktisadi egemenliğimizin
kuvvetlendirilmesi ve genişletilmesi lazımdır.
Yeni Türkiye bir iktisat devleti olmalıdır" diyor.
Yeniden var oluş sürecinde çok boyutlu sorunlarla
karşı karşıya kalan Türk ulusu,
"Yurtta Barış Cihan'da Barış" politikasını kararlılıkla izlemiştir.
80' li yıllarda ulusça el ele vermenin gerekliliği ortadadır.
Ulusca ilerlenecek yol Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yoludur.

Ankara 1981