-”Bisiklet yolları yaptığınız için güzelim yolları mahvettiniz. Biz size bunun için mi oy verdik?”

-”Dünya Ay'a gidiyor, bizimkiler kalkmış bisiklet yolu yapıyor.”

-”Araç yolları daraltılarak bisiklet yolu yapmak salakça bir iş. Bir de bunlara oy verdik.”

-”Taşıtlar gidecek yol bulamıyor, araçları park edecek yer yok, her yer delik deşik. Belediye kalkmış bisiklet yolu yapıyor. Keşke seçmeseydik.”

-”Bisiklet yolu yapacağınıza ulaşım ücretlerine zam yapmayın.”

-”Gelen su faturaları elektrik faturalarını geçti. Siz kalkmış bisiklet yolu yapmakla övünüyorsunuz. Elimiz kırılsaydı da oy vermeseydik.”

-”İnsanlar sokak köpekleri yüzünden yolda yürüyemiyor, bisiklete nasıl binecek? Bir daha oy moy yok.”

-”Şehrin tüm sorunlarını hallettiniz de bir tek bisiklet yolumuz eksik kalmıştı.”

-”Biz sizi bisiklet yolu yapın diye mi seçtik?”

***

Yukarıda sıraladığımız yakınmaların (gerçi benzerleri Eskişehir'de de yapılıyor ama) Eskişehir'den geldiğini zannetmeyin.
Yakınmaların tamamı Konya'dan...
AK Partili Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'ın “635 kilometrelik bisiklet yolu ile New York'dan sonra dünyanın en uzun bisiklet yoluna sahip ikinci kentiyiz” paylaşımının altına, tamamı AK Partili olduğunu söyleyen seçmenin yapmış olduğu yakınmalar.

***

Bildiğiniz üzere Eskişehir'de de bisiklet yollarına yönelik benzeri yakınmalar var.
Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı bisiklet yolları projesine karşı çıkan ve eleştirenlerin başında yine AK Partililer geliyor.
Üstelik bisiklet yolları ile ilgili yakınmaları Konya'daki yakınmaların tıpa tıp aynısı.

***

Halbuki; Konya'da Büyükşehir Belediyesi AK Partili, eleştirenler de.
Eskişehir'de Büyükşehir Belediyesi CHP'li, eleştirenler yine AK Partili.
Hep bir ağızdan “Bir tek bisiklet yolumuz eksikti sanki” diye eleştiriyorlar.
Bisiklet yollarını eksiklik olarak bile görmüyorlar!
Demek ki; AK Partililer her yerde aynı benzeri kafaya sahip!
Motorlu araçlar daha önemli demek ki onlar için!
Bisiklet yolu olmasa da, bisiklete binilmese de olur!

1-617

LANET OLSUN BÖYLE SİYASETE...

Sen, milyonlarca öğrencinin girmiş olduğu üniversite sınavında ilk birkaç bin kişi arasına girme başarısını göster.
Önemli ve nitelikli bir okulu kazanarak bu okulu başarıyla bitir.
Olmadı, üzerine yüksek lisansını tamamla.
-“Ben bilime ve insanlığa hizmet edeceğim” diyerek, akademisyen olmayı seç.
Ömrün boyunca ders çalışmaktan geçen gündüzüne karışsın.
Çoğu günler üniversitede bulunan odanda sabahla.
Sırasıyla Doktora ve Profesörlüğünü bitir.
Mesleğinde gösterdiğin başarılar seni Üniversite’de Dekanlık ya da Rektörlük gibi yönetici konumuna getirsin.
Yönettiğin bölüm ya da üniversitede tüm sorumluluk senin üzerinde olsun.
Ama gel gelelim…
Hasbelkader iktidar partisinin il ve ilçe başkanı olmuş, silik geçmişlerinden başka bir şeyi olmayan birileri çıkıp, senin her yaptığına karışsın, sana talimatlar vermeye, seni parmağında oynatmaya kalksın.

***

Sen, milyonlarca öğrencinin girmiş olduğu üniversite sınavında ilk 2-3 bin kişinin arasına girme başarısını göster.
Tıp fakültesi gibi dünyanın en zor okulunu kazan.
Dünyanın en ağır eğitimini alıp, doktor ol.
Bir yandan doktorluk yaparken, bir yandan da gece gündüz kitaplara boğularak uzmanlığı kazan.
Mesleğindeki başarılar sayesinde idareci ol.
Yönettiğin hastanede bütün sorumluluk senin üzerinde olsun.
Ama gel gelelim…
Normal bir memurken hasbelkader başkan olmuş hükümete yakın bir sendika başkanı, senin her yaptığına karışsın, sana ne yapacağın konusunda talimatlar vermeye, seni parmağında oynatmaya kalksın.

***

Sen, “Eğitimci olacağım” ideali doğrultusunda iyi bir üniversite kazanıp, o üniversiteyi bin bir güçlük yaşayarak başarıyla bitirme başarısı göster.
Yıllarını eğitim için harca.
Bu arada yüzlerce insan yetiştirerek topluma kazandır.
Ömrün okumak ve okutmakla geçsin.
Mesleğindeki başarı seni idareciliğe kadar yükseltsin.
İdare ettiğin kurumda tüm sorumluluk senin sırtında olsun.
Ama gel gelelim…
Evinde ev hanımı olarak otururken komşusunun ısrarı ile siyasete girmiş ve hasbelkader iktidar partisinin bilmem ne başkanı olmuş bir kadın çıkıp senin her yaptığına karışsın, sana talimatlar versin, seni parmağında oynatmaya kalksın…

***

Yukarıda verdiğimiz örnek misali, aslanın kediye boğdurulduğu daha yüzlerce örnek verebiliriz bu konuda.
Maalesef, pek çok devlet kurumunda vaziyet bu anlattığımız şekilde.
İnsan bu anlattıklarımızı duyunca “Lanet olsun böyle siyasete!” demeden edemiyor…
Eğitimsizin eğitimliyi ezdiği, bürokrasinin siyasete kurban edildiği bir düzen dibine kadar yaşanıyor bu ülkede…

***

NOT – Yazıyı okuduğunuzda eminiz içinizden şunu geçireceksiniz:
“Merak etme, o saydığın rektörler, dekanlar, müdürler artık senin tarif ettiğin gibi değil. Hepsi iktidar sayesinde zaten hak etmedikleri yerlerde. O yüzden iktidarın sendikacısına da ilçe başkanına da, kadın kolları bilmem nesine de eyvallah demekte bir sıkıntı duymuyorlar. Sen onlar adına boşuna üzülüyorsun.”
Böyle düşünenler çok da haksız değil.
Ancak, bu konumda olmayıp, sayıları az olsa da hala görev başında olan nitelikli insanlar mevcut.
İşte bu insanlar adına üzüldüğümüz için bu yazıyı kaleme aldık.
Siyaset ile gelenler zaten siyasetle gidecek.
Biz, hasbelkader liyakati ile gelip, hala görevlerini doğru-düzgün ve dürüst yapma savaşı verenler için üzülüyoruz…

İLK 10'A GİRMİŞİZ İŞTE!

Türkiye’nin ormanlarının ve doğasının korunması için çaba gösteren sivil toplum kuruluşu TEMA’nın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan para vererek temin ettiği bilgiler doğrultusunda hazırladığı bir harita var.

***

Hazırlanan maden haritasında illerin sahip olduğu yüzölçümlerin ne kadarının maden ruhsatı ile ruhsatlandırıldığı sıralanmış.

***

Haritaya baktığınızda Eskişehir'in yüzölçümünün yüzde 71'inin madencilik ruhsatı ile ruhsatlandırılmış olduğu açıkça görülüyor.

***

Bu rakam Eskişehir'i, ülkede en çok maden ruhsat alanına sahip 10. şehri yapıyor.
Zira...
Eskişehir, Artvin ile birlikte, yüzölçümlerinin yüzde 71'i maden ruhsatı ile ruhsatlandırılmış iller olarak Gümüşhane, Kütahya, Giresun, Rize, Uşak, Çanakkale, Ordu ve Zonguldak'ın ardından 10. şehir yapıyor...

***

Velhasıl...
Çoğu alanda ilk 10'u göremeyen Eskişehir, yüzölçümünün yüzde 71'i maden ruhsatına bağlanmış şehir olarak ilk 10'a girme başarısını göstermiş!

***

Umarız, şehri yönetenler bunun gerçekten başarı olduğunu falan zannedip, başarıyı artırmak için daha fazla maden ruhsatı verip, ülkenin ilk üçüne falan girmeyi kendilerine hedef olarak belirlemezler...