Porsuk çayı ortadan ikiye bölüyor.
Odunpazarı ve Tepebaşı diye...
Eskilere göre yukarı ve aşağı mahalle.
Bu iki ilçe birbirine benzemiyor.
İkisinin de kendine özgü üstünlükleri var.
****
Odunpazarı tarihi bölge.
Özellikle müzeleri ile; 
Kültür ve sanat merkezi gibi.
Aynı zamanda kent turizminin kalbi gibi.
Ziyaretçiler Odunpazarı'nı görmeden gitmiyor.
****
Tepebaşı ilçesi ise çağdaş görünümü ile Odunpazarı'ndan farklı.
Porsuk kıyısı ve çevresindeki eğlence merkezleri ayrı bir hava katıyor bu bölgeye.
Tepebaşı gelip görenlere büyük parkları ve göletleri ile ayrı bir güzellik sunuyor.
****
İçinden akarsu geçen şehir, Eskişehir.
Gelenler çok seviyor.
Akın akın şehir görmeye geliyorlar.
Ziyaretçiler Porsuk Çayı'ndaki gondol ve bot gezilerine ilgisiz kalamıyor. 
Venedik havası yaşanıyor.
Köprülerde Porsuk manzaralı anı fotoğrafları çekiliyor.

SPOR İŞLERİNİN İŞİ... 
Eskişehir'de futbol yerinde sayıyor.
Hatta gün geçtikçe geriliyor.
Nedenleri çok.
En başta, futbol ve antrenman sahalarının yetersizliği. 
Son 10 yılda kulüp  ve futbolcu sayısı iki katına çıkmış ama; Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü saha üretememiş.
****
Spor İl müdürlüğünün açığını yerel yönetimler dolduruyor.
Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin futbol sahaları olmasa, Eskişehir'de resmi müsabakalar bile aksayacak.
EASKF liglerin başlangıçlarını ve bitişlerini ellerindeki saha sayısına göre programlıyor.
Ancak; futbol takımları antrenman için saha bulmakta zorlanıyor.
Pek çok kulüp lig maçlarına antrenman yapmadan çıkmak zorunda kalıyor.
****
Spor hizmetleri sadece liglerle sınırlı değil.
Özel günlerde yapılan turnuvalara da ilgi yok!
Bu açığı yine yerel yöntimler yaptıkları çeşitli sportif organizasyonlarla kapatmaya çalışıyor.