“Son ırmak kuruduğunda,
Son ağaç yok olduğunda,
Son balık öldüğünde,
İnsanoğlu, paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.”
— Bir Kızılderili atasözü
Bir haber başlığı: Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü, Eskişehir ve Kütahya’da 15 kızıl geyiğin ve 1 adet yaban koyununun avlanması için ihale açacak. Bizler bu kâbusu daha önceki yıllarda da yaşamıştık ve ciddi anlamda hukuksal mücadeleyle geri püskütmüştük. Şimdi yine, yeniden bu akıl almaz, vicdan ve mantığın kabul etmeyeceği dayatma gözümüze sokulmakta, önümüze konulmakta…
Yaban hayvanlarının avlanması için ihalenin, 22 Ağustos’ta Doğa Koruma ve Millî Parklar 5’inci Bölge Müdürlüğü’nde yapılacağı hatırlatılan açıklamaya “av ihalesi” ismi verilmiş.
İnsan yasaları nasıl olur da doğa yasalarının önüne geçer? Bedel biçilerek, ormanlarımızın hazineleri içinde yer alan geyiklerimiz kendi mekânlarında, kendilerini güvende bildikleri yuvalarında ihaleye konu olur; haraç mezat ava kurban edilirler. Bunu kabullenmek olası değil.
Bir de bu canlara, geyiklerin özelliklerine göre fiyat biçilmiş. Hele de yaban koyununun başına bir milyon sekiz yüz bin lira gibi ciddi bir bedel konulmuş. Bizler av hepten yasaklansın derken, siz ne yapmaktasınız Allah aşkına?
Bu ihalenin geri çekilmesi, yaşam hakkının kutsallığının zarar görmemesi gerekir. Zaten bu yıl ülkemizi esir alan onlarca orman yangınında çok sayıda yaban canı zarar gördü, öldü, yandı, kavruldu. Şimdi de insan eliyle bu acımasızlık reva mıdır onlara? Cüzdanı kabarıkların av fantezilerine mi kurban vereceğiz bu güzellikleri?
Bakanlık, ihaleyi yapıp yapmamakta yetkiliymiş. Devletimiz farklı yollardan gelir sağlayabilecek güçte ve duyarlılıktadır elbette. Bir an önce ihalenin geri çekilmesi, en samimi dileğimiz ve beklentimizdir
.