Bir yılı aştı, her Çarşamba günü Orhangazi’de Erol Hatırlı ve Ergün Efendioğlu ile birlikte “saha çalışması” yapıyoruz… Son iki haftadır “hemşehri dernekleri” yetkileriyle kentin dünü ,bugünü ve yarına ilişkin değerlendirmeler, beklentiler ve umutlar üstüne tartışmalar yaptık; notlar aldık.
Bal-Göç (Balkan Göçmenleri Derneği) ziyaretimizde telefon çaldı. Hüsamettin Tanatar bir cümle söyledi: “ Üstün Ünügür’ü kaybettik!”… Bir kaç dakika sonra da Seyfi Uyanık’ dan haber geldi: “ Haberin oldu mu, Üstün Ünügür’ü kaybettik!”
Acı haber sonrasında Hakkı Sağlam’ı aradım… Kanal 26’dan İlhan Yalçın’dan hastalığı hakkında ayrıntıları öğrendim.
Zihnim Eskişehir’deki yaşamımın derinliklerine daldı: Ta 57 yıl öncesine gitti… Tunalı Ortaokulu’nda öğretmenliğe başladığımın ilk gününde Ankara’da Milli Gençlik Teşkilatı’nda tanıdığım Tuncer Şekersoy’a rastladım. Babası Ethem Şekersoy’la tanıştırdı; üç dakika sonra da bitişik dükkanda Abdurrahman Ünügür ve Bekir Karacaşehir’le tanıştık. Hemen o dönemdeki Eskişehir Belediye binasının bahçeye açılan bodrum katında Cengiz Tekin, Mehmet Aktop, İrfan Uğurluel, İsmail Sadık, Feyyaz Arsezen, Hüsnü Aslan gibi dönemin Sakarya çalışanlarıyla o mekanda tanış oldum.
O günden sonra yıllar içinde Bozkurt Ünügür, Esin Ünügür, Mete Ünügür ve Üstün Ünügür’u da tanıdım…Eskişehir’de köklü yazılı medyanın önde gelen temsilcilerinden biri olan Sakarya Gazetesi’ni özveriyle yaşatan bir aileydi…
Sakarya Gazetesi kendimizi ifade etmenin platformu oldu… Takma adlarla, kendi açık adımla gazetede kaç yazı yazdığımı bilemiyorum.
Profesyonel iş yaşamından emekli olunca Sakarya’da düzenli yazmamı Üstün Ünügür önerdi… Karınca kararınca bildiklerimi Eskişehir insanıyla paylaşma vesile oldu.
Üstün Ünügür’le bir araya geldiğimizde ağırlıklı olarak “yazılı medyanın, özellikle de yerel yazılı medyanın sorunlarını” konuşurduk. Ülkemizdeki yerel yazılı ve görsel medyanın sıkıntılı bir dönemden geçtiğini hepimiz biliyoruz. Üstün Ünügür de o sıkıntıları bütün yönleriyle yaşadı… Aile mirasını bir sonraki nesillere taşımak için çektiği sıkıntıların boyutlarını az çok hissediyorum.
Ölüm karşısında söyleyecek sözümüz yok… Sözün bittiği yerde ne desek boş, ne söylesek fazla…
Allah rahmet eylesin… Ailesine sabır diliyorum. Bu kadım dost ailenin bütün bireylerine başsağlığı diliyorum.