Bu devirde insanları tanımakta zorlaştı! Hangi maskenin altında kim var belli değil? İnsan yaşadıkça öğreniyor insanı. Tarih boyunca insanı aldatan, yanıltan en yakın ve güvendiği insanların çıktığını görmedik mi? İnsanı en kolay aldatan en akınıdır.
Kısaca insanı anlamaya çalışmak çözümü olmayan bir denklemi çözmeye çalışmaktır. Şikayet etmek kadar kolay yolu seçer de o şikayet ettiği şeyi ortadan kaldırmak için oy vermeye gitmez. Yaşamında yanlışlıklar yapar ama yaptığı yanlışlardan ders çıkartmaz. Sonrada ömrü pişmanlıklar içinde geçer. Aslına bakacak olursak kimseye güvenmemek lazım. Bizim kuşak hata yapmadı mı? Yaptık ama hatalarımızdan deş çıkardık. Kalp kırdık ama gönül almasını da bildik! Doyduk şükrettik aç kaldık ama asla bu günlerde ki insanlar gibi dost satmadık....
İnsanların birbirlerini aşağıladığı, küçümsediği, yok saydığı ve güçsüzlerin ezildiği bir dünyayı bizler yarattık. İnsanları küçümseyenleri gördük ama görmezden geldik. Hırsızların hırsızlıklarını ses çıkarmadık. Doğruları duymazdan geldik. Hayvanların birbirleriyle anlaştığı köpekle kedinin dost olduğu bu zamanda insanların birbirlerinin kuyularını kazmasına “bana ne” dedik? Adil olamadık.
Adil değiliz, olmak için de uğraş vermiyoruz. “Çünkü adalet herkese karşı adil değil ki bana adil olsun!” Sözlerini duyar olduk. İşte bu devrin insanından duyacağınız sözlerin özetidir bu yazdıklarım. Herkes kendi çıkarının peşinde koşar oldu! Zaman; çıkarcıların karşılıklı pazarlıklarıyla geçti de adaletin haberi bile olmadı! Çıkar dediğin ne? Bu dünyada edindiğin üç beş bina, istiflenmiş bol sıfırlı paralar mı? Güldürme beni! Yoksa sende mi öyle zannediyorsun? Bu dünyanın dünü yarını yok! Zaman dediğin algı seni yanıltıyor. Bir ömür yaşadığım dediğin bir gün! O da bu gün.