Yaşıyoruz
Ölüme kavuşmak için
Her gün biraz daha istekle
Hırsla azimle ihtirasla
Süratle koşuyoruz
Mutlak sona
Onun huzurlu şefkatli kollarına
Sarıp sarmayalacak mutlaka.
Senden daha istekli hızlı koşanların
Önce gidenlerin yanına
Usulca bırakacak hasret giderin diye..
Anan, baban, sevdalın, yoldaşın
Belki de bir sarman kedin
Düşük kulaklı ipek tüylü köpeğin
Hasretle seni beklemekte.
Ölüm kavuşmaktır ayrılık değil asla 
Buluşacaksın sen de onlarla
Ama bugün ya da yarına..

     Evet, bazılarımız “yaşıyoruz” zannediyor, ama gerçekte yaşamıyorlar. Bedenen kapsadıkları alanlar da boşalınca hiç eksiklikleri fark edilmiyor.
     Dünyada neden var olduklarını bilmeden, salt kendi hayatlarının, beklentilerinin doğrultusunda nefes alıyorlar. Bu uğurda çevrelerine, cinslerinin dışındakilere de zarar verdikleri çok oluyor.
     Ama işte böyleler ve ne yazık ki onlardan öyle çok var ki. Ve yine ne yazık ki öyle de hızla çoğalmaktalar ki. Kendilerine benzemeyenleri yok etmek adına ya da kendilerine benzetebilmek adına durup dinlenmeden inanılmaz bir güçle savaşıyorlar.
     Yılladır can savunuculuğum sırasında bu gibilerini eğitmek adına çok dil döktüm, çok çaba sarf ettim. Sonuç aldım mı? Üzgünüm, pek başarılı olduğum söylenemez. Bazen yanılıp, “Hah, bu sefer başardım bak, farkına vardı dünyanın sadece kendisinin olmadığını, hayvanların yaşamalarının sadece bizlerin el vermesine, merhametine bağlı olduğunu anladı” dedim. Ama bu mutluluklarım hep kısa süreli oldu. Onca emek, dil dökmelerin hep hüsranla sonuçlandı.
     Ve işin ilginci, bu insanlar hayvanlardan esirgedikleri ilgi, merhamet duygularını aynen kendi cinsleri için de taşımazlar. Hiç şaşmıyor işte şu klasik söz: “Hayvana merhamet etmeyen insana da etmez”.  
     Sonuç olarak yazımı Kuran-ı Kerimden bir alıntıyla bitiriyorum:  Kuran-ı Kerim, “hayvanların da insanlar gibi birer ümmet” olduklarını belirterek, onların da belli haklara sahip olduklarını beyan etmektedir:   ”Hem yerde debelenen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki sizin gibi birer ümmet olmasınlar. Biz kitapta da hiçbir noksan yapmamışızdır; sonra hepsi rablerinin huzuruna haşrolunurlar.”
     Yüzde doksanı Müslüman olan bir ülkede hayvana merhametsiz olan, beş vakit namaz kılıp, cumadan çıkmayanlar, inandıkları kitaplarında emredilen bu ve buna benzer pek çok öğreti için ne düşünürler meraktayım vesselam.