Geçen hafta yazamadık yazımızı, her sene şubat ayında yapılan geleneksel “Assos’da felsefe” etkinliklerine katıldık. Ana konu “Mantık”tı. Yurt içinde ve dışında mantığın sandıklara konduğu günlerde yaşarken gerçek bir ironi iki gün boyunca “mantık” çalışmak. Öyle ya insanlığın en son olarak geliştirdiği henüz taze sayılan neokorteksin ürünü mantık şu anda insanlıktan hayli uzakta. Öyle olmasa insan neyi paylaşamaz ki, herkese yeter dünya nimetleri. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal hareketiyle birlikte Avrupa’da kötü hatıralar yeniden canlandı. 1940 yılında Hitler’in tehdidi altındaki Londra’da da İngilizler bombalardan korunmak için metro tünellerinde günlerce yaşamışlardı. Ancak “şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf mücadelelerinin tarihidir” diyen Karl Marx ve Friedrich Engels’i anarak devam edelim yazımıza. Uygarlık sofrasının ipek örtüsü bu kez Putin sayesinde aniden çekiliverince altındaki insan pislikleri çırılçıplak ortaya çıkıverdi. Kiev’de geceyi korku içinde metro tünellerinde geçiren Ukraynalıların fotoğrafını görenler, insanlığın evrilme noktasını da anlayabildiler mi acaba? ABD emperyalizminin Rusya’yı NATO ile sıkıştırma operasyonunun sonucu korku, dehşet ve binlerce masumun ölmesi sonucunu doğuruyor. Aslında öldürmek mantıksız, biraz bekleseler insanlar zaten kendiliğinden ölüyor… 
Sakladıklarınız ne kadar çoksa verilecek hesabınız, yani amel defteriniz o denli kalabalık oluyor. Almanca “Vergangenheitsbewältigung” kelimesi “üstesinden gelinmemiş bir geçmişin gölgeleriyle uğraşma” anlamına geliyormuş. Bu terimin Almanya’da ortaya çıkmasının nedeni ne acaba? Nazi rejimi ve yaşattığı acı tecrübeler sonucu yok olmuş bir nesil söz konusu, dünyaya verdiği zarar da cabası. Dilde gereksinmelere göre yapılandırıyor kendini demek ki. Her devletin vardır geçmişiyle hesaplaşması gereken ayıpları, onlarla yüzleşmeden rahatlayamazsınız. Bize bir şey öğretmeyen her türlü acı, boşuna çekilmiş bir acıdır. Bunca yıldır insanlığın çektiği acılar yanına kar mı kalıyor yoksa?..