"Bazı kişiler için başkalarının kusurları, birer hazinedir, onları bulmak için her
türlü çabayı gösterirler.”
Provası olmayan tek şey yaşamdır. Aaa! Burası olmadı geri alalım deme olanağın
yoktur. İyisiyle kötüsüyle yaşayacağın bu hayatı kendine ve çevrene yaşanmaz
kılmak için uğraşmasan olmaz mı be güzelim?
Herkeste kusur arama, kimseyi beğenmeyen bu halleri de bırak. Herkesi
yargılamaktan ne zaman vazgeçeceksin? Bu kadar insanı yargılama hakkını sana
veren kim? Kimsin sen! Bırak artık şu her şeyi biliyorum havasını! Bu havayla
gidersen bir gün gelir seni öyle bir oynatırlar ki feleğini şaşırırsın. Onun için iki de
bir çevrendeki insanlara “İyilik yapmayı seviyorum” deyip durma!
Biz iyi insanı aramıyoruz ki! Doğru sözlü insan arıyoruz. İyilik görecelidir. İyilik
dediğin şey sana göre iyi olabilir ama bir başkası için onun adı iyilik olmaz. Sen
yaptığın iyilikleri anlatarak kendini ve çevreni kandırmayı bırak. Sen kendini hala iyi
insan mı zannediyorsun? Sözünün eri ol yeter! Kısaca doğru insan ol. Diyeceğim ama
olamayacağını bildiğim için sana gene bir fırsat verip; doğru insan olmaya çalış
diyeceğim. Gene de seni uyarıyorum! Doğrunun sana göre, bana göresi olmaz. Olur
diyorsan o dediğin de adı ‘doğru olmaz’ kardeş.
İnsanda kusur aramayı bırak, ille de kusur aramak istiyorsan kendinde ara! Kimse
sütten çıkmış ak kaşık olamaz, olması da beklenmez. İnsan yaptığı hatalardan dersler
alarak doğruyu bulur. Şunu da unutmayalım: İnsanı insan yapan güzelliği değil,
edebidir. Edep ise her şeyi güzel yaparak sevmemize sebeptir. Toplumumuzun bu
edebli ve doğru konuşan insanlara ihtiyacı var.