Türkiye, ABD’de sözde Ermeni soykırımı karar tasarısı ile yaptırım tasarısı Temsilciler Meclisi’nde oylanırken  dikkat çekici  durumlarla karşılaşmıştır. ABD'deki ara seçimlerde, Demokrat Partili Müslüman adaylar Arap kökenli Rashida Tlaib ve Ilhan Omar ABD'nin Michigan ve Minnesota eyaletlerinden Temsilciler Meclisi üyeliğine seçilmişlerdir. Böylece  Tlaib ve Omar ABD Kongresi'nin ilk kadın Müslüman üyeleri olmuşlardır. Bunlardan Ilhan Omar ile  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birlikte çekilmiş fotoğrafı da vardır. 


Dikkatimi çeken  husus, hayır oyu veren 11 Temsilciler Meclisi üyesi arasında iki  Müslüman üyenin bulunmamasıdır. Üstelik bunlardan biri Filistin kökenlidir.  Cumhurbaşkanı Erdoğan  BM Genel Kurulu’nda  Filistin haritasını göstererek Filistinlilere sahip çıkmıştır ama  Filistin kökenli Arap Temsilciler Meclisi üyesi Rashida Thalib  Türkiye aleyhine oy kullandığı için ANCA tarafından kendisine  teşekkür edilmiştir. Tlalib, kendisine gönderilen  “Deputy Rashida Tlaib, Photographs of nine Turkish citizens who lost their lives to vote against the bill that you use Turkey is attached”  mesajına cevap bile vermemiştir. 
Somali kökenli Müslüman İlhan Omar sözde Ermeni soykırım tasarısına olumlu oy verirken Türkiye’nin Somali’nin IMF’ye olan borçlarını ödeyecek olması yaman bir çelişkidir.  Sanırım bu durum belki bilinmiyor olabilir. Ama  madem bu borcu ödüyoruz, en azından  aşağıdaki adresine  bu ödemeyi Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığını kendisine hatırlatalım. Mail adresine ulaşamadım ama posta adresine mektup yazarak görevimi bir Türk vatandaşı olarak yaptım. Adresi aşağıdadır. 

Ermeni terörüne 40’tan fazla diplomatını şehit vermiş Dışişleri Bakanlığı’mızın öncülüğünde 24 Nisan 2021 tarihinden önce  sivil toplum kuruluşlarının harekete geçirilmesinde  fayda vardır. “Yalana karşı topyekun mücadele” edilmemesi durumunda Türkiye’yi  zorluklar beklemektedir. Bir mahkeme kararıyla ödeyeceğimiz tazminatlarla, Sevr (Sevres)  Anlaşması esas alınarak  talep edilecek topraklarla karşı karşıya kalabiliriz. ABD’nin de sözde soykırımı  tanımasının ardından  Türkiye’den tazminat talebi  geleceği  açıktır.  
Çünkü şimdiden Kilikya Katolikosu I. Aram, “29 Nisan 2020 tarihinde  Ermeni soykırımı demek sadece kınama değil, tazminat talebi de demektir”  demiştir. Kanada Ermenilerinin Horizon haftalık gazetesi genel yayın yönetmeni Vahakn Karakachian’a konuşan I. Aram,  “ Geçtiğimiz yıllarda Ermeni Devrimci Federasyonu (Taşnaksutyun) Partisi Hay Dat (Ermeni Davası) komisyonlarının sürdürdükleri çalışmalar sayesinde onlarca devlet ile hükümet Ermeni  soykırımını tanıdı. Bu tanıma, yoğun çalışmalar neticesi oldu. Dolayısıyla tazminat talep ettiğimizi de dile getirmemiz gerekir”  açıklaması sanırım ilgililerin dikkatinden kaçmıştır. Ama ben hatırlatıyorum.

1933'de Nazilerin yakmaya başladıkları kitapların yazarı Yahudi kökenli Stefan Zweig’ın “Akıl ve siyaset nadiren aynı yolda buluşur”  açıklaması günümüzde Ermeniler için geçerliliğini koruduğu sürece,  sözde Ermeni soykırımı gündemden düşmeyecektir.  Mark Twain’e ait olduğu söylenen “Gerçek Ayakkabılarını Giymeden, Yalan Dünyayı 3 Kez Dolaşır” sözü sözde Ermeni soykırımı yalanı için geçerliliğini koruduğu sürece Türkiye  gerçeklerin ortaya çıkması için çaba harcamalıdır.  Bunun için de  yumurta kapıya gelmeden önlem alınmalıdır.