Başımızı ne geldiyse, işi ehline teslim etmediğimizden geldi.
İşe adam değil, adama iş bulduk.
Karıyer. liyakat, uzmanlık gibi değerleri yok saydık.
Bir parmak işareti ile her şeyi değişti.
Denedik, yanıldık ama bir türlü doğruyu bulamadık!
Ekonominin kendi kuralları vardır.
Ekonomi bilgileri sınırlı insanların yönetiminde geldiğimiz nokta bu.
Dolar ve Avro bir gecede yükseldi.
Bu yükseliş, Türk Lirası'nın değer yitirdiğini gösteriyor.
****
Sadece ekonomide değil.
Tarımda, şehircilikte da aynı durumdayız.
Verimli toprakların imara açılması ile ekili alanların talan edildi.
Çiftçinin en büyük giderleri mazot ve gübredeki fiyat artışlarının önüne geçilemedi.
Üretim maliyetleri yükseldi.
Destekler yetersiz kaldı.
Çiftçi üretemedi, bazıları üretimden vazgeçti.
Çftçinin sorununu çözmek yerine, ithalat seçeneğini tercih edildi.
Bu pazar ve marketlerde fiyatların yükselişini durduramadı.
Ne üretici kazanabildi, ne tüketici.
Kazanan aracılar ve simsarlar oldu.
****
Özel kuruluşlara eleman alırken, bilgisine, becerisine ve uzmanlığına bakılır.
Başarısız olunduğunda, işin başına daha yeterli biri getiriliyor.
Ülke yönetiminde biat kuralı işliyor.
Her kim ve ne olursan ol.
Biat et yeter.
BİR SİMİT AŞA, ESKİŞEHİR'DE YAŞA...
Eskişehir'in yaşam kalitesini göstermek adına söylenirdi.
"Bir simit aşa, Eskişehir'de yaşa."
Simit kent insanının vazgeçilmeziydi.
Sbahları bir çay, bir simit yeterdi.
****
"Eskişehir unundan, Kalabak suyundan, şimdi çıktı fırından..." diye satılırdı simit.
Eskişehir simidi bu nedenle farklıdır sanırım.
Eskişehir unu, kalabaksuyu.
Simidimizin diğerlerine benzemeyen özellikleri de var.
Susamı az, pek çok ilde satılan simitlerin aksine gevrek değil.
Hatta biraz lastikimsi.
Ama; lezzeti mükemmel.
Bayatlasa bile kuruyup dağılmıyor.
Eskişehir'e gelen ziyaretçilerin simitimize ilgisi şaşırtmıyor.
****
Çocukluğumuzda okul kantinlerinin en seçkin ikilisiydi.
Beyaz gazoz ve simit.
Büyüdükçe, simidin çay ile daha güzel bir ikili olduğunu anladık.