Felsefe, Tarih ve Bilim üçlüsünün insanlığın gelişiminde çok büyük önemi var. Mesela Felsefeyi biraz önemserseniz, Protagoras’ın “her şeyin ölçütü insandır” lafından bugün “gerçek ötesi”, yani yalanların gerçekmiş gibi gösterildiği “post-truth” kavramına kolayca varırsınız. Platon’un “mağara alegorisi”nden haberiniz olursa görünenin ve algıladıklarınız belki de gerçek olmadığını düşünebilirsiniz. Demokrasi 2500 yıl önce icat edildi, hangi aşamalardan geçti, hakkında neler söylendi bilmeden bugün yaşadığımız demokrasiyi anlamak mümkün mü? Tarihi   sadece “yapılan savaşları kim kazandı, kim hangi ülkeyi fethetti, ecdadımız bu topraklarda şu kadar yıl hüküm sürdü” şeklinde masal okur gibi okumak yerine, savaşa ne sebep oldu, hangi olgular nasıl bir düşünce üretti, o düşüncelerden nasıl bir toplum ve nasıl bir siyaset çıktı diye okuyabilirsek çok şey öğreneceğiz. Sorgulamadan kullandığımız son teknolojilerin nasıl bir geçmişi olduğunu bilirsek gideceği son noktayı daha iyi düşünebiliriz. Yarını daha doğru inşa edebilmek, bilimin seyrini ve nereye gitmekte olduğunu anlamaktan geçer...
“Geriye bakarak ileriye yürüyemezsin”, “arkaya bakma alışkanlığından kurtulun”, “sadece ileriyi düşünün” gibi popülist laflar insanlığın ilerlemesine katkı yapamazlar. Aslında size tarih okumayın, felsefeye itibar etmeyin, bilimin geçmişine bakmayın demek istiyorlar. Felsefe boş laflar içerir pek de önem vermemek gerekir, tarih tekerrürden ibarettir, bilim sana bugün sunulandır onunla yetinmelisin demek istiyorlar. Oysa esas geriye bakmak ve onu anlamak ileri doğru gidişin temelini oluşturur. Soren Kierkegaard, "Hayat ileriye doğru yaşanır, ancak yalnızca geriye doğru anlaşılabilir” demiştir. Felsefe ve bilim olmasaydı bugünlere gelebilir miydi insanlık? Tarihin kendini yinelediği elbet doğru bir tespittir, ancak bu tarihin doğasından kaynaklanmaz, esas neden insanlığın vurdum duymazlığı ve ahmaklığıdır. Geriye dönüp neler olup bittiğini anlamazsan elbet tarih sen anlayana kadar tekerrür eder. Uygarlığın oluşumuna katkı verenlerin tümü, kendinden öncekilerin insanlığa yaptıkları katkıları anlamaya çalışanlardır. Cumhuriyetimizin 100. yılı onu anlayıp, yürekleriyle yaşayanlara kutlu olsun…