Porsuk Çayı iki binli yılların başında Avrupa'nın en kirli akarsuyuydu.
2002 yılında Avrupa Güvenlik ve İş birliği Teşkilatı AGİT, Porsuk Çayı'nın Avrupa'nın en kirli ve sağlık açısından en tehlikeli akarsuyu olduğunu açıkladı.
70'li yılların başında yüzülebilen Porsuk zararlı bakterilerin dışında hiçbir canlının yaşamadığı bir akarsu olarak açıklanmıştı.
****
Daha önce bir iki kez yatağı temizlenmişti ama; kanalizasyon sistemi olmadığından tüm evsel ve sanayi atıklarının atıldığı, fosseptiklerin aktığı Porsuk Çayı yapılan çalışmalar sonrası yakınından geçerken burnumuzu tıkadığımız akarsuda kirlilik
her geçen gün azaldı.
****
Porsuk kıyısındaki Yalaman Adası 70'li yılların öncesindeki güzelliğine kavuştu.
Çevre düzenlemesi ile eşsiz bir rekreasyon alanına dönüştü.
****
Porsuk düzenlemesi prestij bir projeydi.
Şehrin güzelliğine güzellik kattı.
Pek çok ildeki akarsular için esin kaynağı oldu.
****
Sadece çay değil.
Çay çevresi ve çay üstündeki asma köprüler de yenilemeden nasibini aldı.
Bugün insanlar çay kıyısına yapılan yeşil bantta ya da çevresindeki kafelerde oturup kentin tadını çıkarabiliyor.
Botla gezebiliyor.
Gondol sefası yapıyor.
Ortasından akarsu geçen ender şehirlerden birisi Eskişehir, bu nimeti fazlasıyla değerlendirmiş görünüyor.

Eskisehir-porsuk-cayi-tekne

DÜĞÜN HAVASI... 
Havalar ısınmaya başladı.
Düğünler başlayınca; düğün konvoyları da yollara çıktı.
Ağır müzik ve korna kirliliği.
Trafikte kırmızı ışık, yaya geçidi dinlemeyen uzun araç konvoyları.
Bu bir alışkanlık oldu.
Faydasız ve rahatsız edici bir alışkanlık.
****
Peki nedir bu onlarca aracın peş peşe takılıp kent içinde tur atma alışkanlığı.
Evlenenler için konvoy oluşturma geçmiş tarihten günümüze değişerek gelmiştir.  Konvoyun nedeni bir köyden başka bir köye, mahalleye veya ilçeye giderken yeni evlenen çiftleri koruma maksatlıdır.
Bizde ise şan şöhret için yapılıyor.
Çevreye verdikleri rahatsızlığı ve trafikteki oluşturdukları tehdidi görmüyorlar.
Bu sözde gelenek artarak sürüyor.
Artık kenti yönetenlerin buna bir dur demesinin zamanı geldi diye düşünüyorum...