İletişim araçlarının inanılmaz derecede geliştiği günümüzde, bilgi akışı da artıyor doğal olarak. Klasik tabiriyle “basın özgürlüğü” bu anlamda önem kazanıyor.
Bilgi akışı evet ama, “doğru bilgi” de o derecede önemli. Medya dediğimiz iletişim organlarının “bağımsızlığı” da aynı şekilde. Bu gerçeğin, son 15 Temmuz darbe girişiminde kamuoyu, hatta devleti yöneten organlar tarafından daha iyi anlaşıldığını umarım.
15 Temmuz’un hemen ardından başlayan FETÖ-PDY operasyonları bir başka gerçeği de ortaya çıkardı;
-Devletin şeffaflığı, onu yansıtacak medyanın yansızlığı!...
Bu girişe bakarak, “özgür basın” üzerine bir şeyler söyleyeceğim sanılmasın. Her fırsatta ve ortamda bunu sıkça yerine getiriyorum. Amacım, özellikle bu gibi ortamlarda;
-Halkın bilgilendirmeye duyduğu açlık…
İlginin konusu, kim bunlar?
Bu çerçevede konumuz hem genel, hem de yerel. Söz konusu operasyonlar, bir anlamda “gecikmiş” operasyonlar başladığında doğal bir merak, ilgi oluştu.
-Kim bunlar, kimler, hangi çevrelerden?..
Soruların yanıtları, bölük-pörçük günlük aktarımlarla medyaya yansıdı. Eskişehir kamuoyu da o bilgilerle yakın çevresinde olan biteni anlamaya, değerlendirmeye çalıştı. İşte buna ilişkin “son durum” Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının son açıklamasında belli oldu. Sakarya’nın manşet başlığında ifadesini bulduğu gibisinden bir sonuç yani;
-FETÖ’nün Eskişehir bilançosu!..
Neyi anlatıyor bilanço, bakalım. En kestirmesinden başlarsak,
-Soruşturmalar kapsamında Eskişehir’den 196 tutuklu!...
Çeşitli kurum ve kuruluşlardan ve savcılık açıklamasında “sivil” olarak ifade edilen tutuklu “FETÖ zanlısı” toplam 196 tutuklu küçümsenmeyecek bir rakam. Anlaşılan o ki;
-İhanet şebekesi Eskişehir’i de boş bırakmamış!..
Kendi adıma söyleyeyim, ortaya çıkan derinliğe ve çeşitliliğe bakarak bırakmalarını da beklemiyordum. Ama bu kadarını da beklemiyordum!..
Ağırlık yargı mensuplarında…
Açıklamanın verildiği haber için yapılan okur yorumları da, ilginin nedenini ve boyutlarını da anlatmaktaydı. Boyutu, özellikle kimler olduğu, yani isim-isim açıklanması konusunu içeriyor. Örneğin düzeltilmiş haliyle bunlardan biri;
“-Böyle haberlerde nedense konuşmayı bile beceremeyip de trilyonluk (sözde işadamları) özde çakalların isimleri hiç yok.” Bu aşamada zanlı konumunda olsalar da, gerzekten merak ediliyor o isimler. Ortada, hukuken “kuvvetli suç şüphesi”nin söz konusu olduğuna inanılıyor.
Üstelik de aralarında üst düzey bürokratlar, yargı mensupları da bulunuyorsa. İlgiye bir örnek, Başsavcılığın verdiği görevlerine ilişkin kimi sıfat ve rakamlar!..
-16 hakim-savcı, 5 savcı adayı, 3 asker hakim…
Ayrıca 9 avukat , 4 adliye personeli, birkaç infaz kurumu görevlisi. Ülke genelindeki duruma bakıldığında hiç şaşırtıcı değil.
-Yargının unsurları değişmez ilgi alanları, hedef!..
Bir başkası da kamu yönetimi ve Türk Silahlı Kuvvetleri.
-2 Vali yardımcısı, 2 kaymakam, 1 tuğ, 1 tüm general ayrıca 6 askeri personel!..
Ayrıca 1’i profesör 6 akademik personel…
***
Bunlar bütün içindeki ayrıntılar. Bütünün içinde Adli soruşturmaya uğrayan Eskişehir’den kişi sayısı bin 45..
Soruşturmanın diğer rakamsal verileriyle ilgilenenler için gazetelerde yer alan haberin tamamını öneririz…