Spor müsabakalarında bile sahaya yansıttığınız oyunun çok güzel olması önemli değildir.
Önemli olan maç bittiğinde tabelada yazan sonuçtur.
Eğer o sonuç sizin yenilmiş olduğunuzu gösteriyorsa, maç sırasında ortaya koyduğunuz iyi oyunun hiçbir anlamı olmaz.
Çünkü…
Ne kadar iyi oyun ortaya koymuş olsanız da bu unutulur gider.
Akılda kalan ve kayıtlara geçen sadece tabelada yazan ve yenildiğinizi gösteren sonuçtur.
***
Buradan hareketle, 18 Haziran tarihinde yapılan seçimlerin tabelaya yansıyan Eskişehir sonuçları, Millet İttifakının kazandığını, Cumhur ittifakının ise Eskişehir’de bariz bir şekilde yenildiğini gösteriyor.
***
Millet İttifakı Eskişehir’de kazandı; zira ittifakın büyük partisi CHP hem birinci parti oldu, hem 2 olan milletvekili sayısını 3’e çıkarttı hem de Eskişehir’de partisinin Türkiye ortalamasının üzerinde oy aldı.
İttifakın küçük ortağı İYİ parti de ona keza hem 1 milletvekilini korudu, hem oylarını arttırdı hem de partisinin Türkiye ortalamasının üzerinde oy almayı başardı.
***
Cumhur İttifakı ise Eskişehir’de resmen yenildi; zira ittifakın büyük partisi olan AK Parti hem ilk kez ikinci parti konumuna düştü, hem 3 olan milletvekili sayısını 2’ye düşürdü hem de partisinin Türkiye ortalamasının altında bir oy alabildi.
İttifakın küçük ortağı olan MHP ise ona keza hem var olan bir milletvekilinden oldu, hem oylarını düşürdü hem de Eskişehir’de aldığı oy oranı ile partisinin Türkiye ortalamasını yakalayamadı.
***
O yüzden, seçim sonuçlarının da açıkça ortaya koyduğu üzere Cumhur İttifakı partilerinin Eskişehir’de inkar edilemez bir başarısızlığı mevcut.
O nedenle…
Cumhur İttifakını oluşturan bu iki parti Eskişehir’de alınan başarısızlığın bahanelerini aramak ve hiçbir sıkıntı yokmuş gibi davranmak yerine, önce başarısızlığı kabullenmeli ardından da alınan başarısızlığın nedenlerini tespit etmelidir…
Hatta.
Fatura, alınan bu başarısızlıkta katkısı olanların eline bizzat tutuşturulmalıdır.
Bu yapılmayıp, bugüne kadar yapıldığı gibi başarısızlıktan başarı çıkartmaya kalkılırsa, bu başarısızlığı bir başka başarısızlığın izlemesi çok da sürpriz olmayacaktır…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
İFTİRA DA BİR YERE KADAR!
-18 Mayıs seçimlerinin hemen ertesi akşamı telefonum çaldı. Ulusal bir kanalda iktidara yakın bir yorumcu, seçim yenilgisi üzerine CHP’li Tepebaşı Belediyesinin depremzedeleri barındıkları yerden çıkarttığını söylemiş. Aynı konu ile ilgili arayanların sayısı artınca ilgili televizyon kanalına bağlanmak ve bunun adi bir iftira olduğunu anlatmak istedim ama kanala bir türlü ulaşamadık.
***
-Böyle bir şey olabilir mi? Biz Tepebaşı Belediyesi olarak depremin hemen ertesi günü tüm imkanlarımızı deprem bölgesi için seferber ettik. Bölgeye daha geçtiğimiz güne kadar hizmet veren mobil diş otobüsümüzü göndererek oradaki yurttaşlarımıza diş sağlığı hizmeti verdik.
***
-Bunlar söylenmez ama Eskişehir’e gelen depremzedeleri yeni yaptığımız kız yurduna yerleştirdik. Tüm ihtiyaçlarını karşıladık. Ben sık sık onlarla birlikte oldum. Çocuklarıyla oyunlar oynadım. Biz onları ağırlamaktan, onlar bizimle ağırlanmaktan son derece memnun kaldı.
***
Yukarıdaki sözler Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a ait…
Seçim sürecinde tıpkı genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu terör örgütüyle birlikte gösterme iftiralarında olduğu gibi kendisinin de de bu süreçte böyle bir iftiraya maruz kaldığını söylüyor.
Ardından da…
“Neyse ki iftiralarında başarılı olamadılar. Bizi bilen Eskişehir halkı bu iftiralara ne inandı ne de papuç bıraktı” diyor…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
BETERİN BETERİ VARMIŞ…
Avrupa ve diğer ülkelerde yaşayan, oranın da vatandaşı olanların oy kullanmasına karşı çıkıyorduk…
“Yılda 15 gün bir ay ülkeye ya geliyorlar ya gelmiyorlar ama verdikleri oylarla bizim nasıl yönetileceğimize karar veriyorlar” diye oy kullanmalarına karşı çıkıyorduk.
Bunun büyük bir adaletsizlik olduğunu, aynı düşünceden hareketle bu ülkede yaşayan yabancıların da kendi ülkelerinde oy kullanmaması gerektiğini savunuyorduk.
Meğer beterin de beteri varmış!
Bu ülkede hiç yaşamayan, belki bundan sonra da yaşamayacak olan ancak parayı bastırarak vatandaşlık alan insanların, yaşadıkları ülkede bizim seçimlerimiz için oy kullandıklarını gördük!
Ve hiç tanımadığımız, dilimizi ve geleneklerimizi zerre kadar bilmeyen, hatta kan bağımızın dahi olmadığı insanların, bizim nasıl yönetileceğimize karar verdiklerine şahit olduk!
Yazık!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,