Eskişehir, Bartın ve Amasra...
Bartın ana yurdumuzdu.
Her yaz ve bayram tatilinde Eskişehir'den trenle yolculuk başlardı.
Ankara Gar ile başlayan Kokaksu istasyonunda sonuçlanan o yolculuk, o ara istasyonda iner, minibüs dolmuşlarla Bartın'a ulaşırdık.
****
Bartın Kalabak suyuna benzeyen Kavşak suyu.
Şehri ikiye bölen yeşillikler içinde Bartın çayı.
Kemerköprü, gazhane...
En az Eskişehir kadar yaşanabilir bir kent.
İlk günün yorgunluğuna atınca, aklımıza deniz gelirdi.
Bartın denize yakın, iki önemli merkez var.
Birisi İnkumu, diğeri Amasra...
****
İnkumu o yıllarda bakirdi.
O geniş kumsalı, çarşaf gibi denizini unutamadık.
Şimdi, kıpırdayacak yer kalmamış.
Amasra ise tarihsel bütünlüğünü koruyor.
Amasra kalesi öyle bir kale ki; tüm limana hakim.
Belde girişinde denizcilik müzesi var
Kale içinde Çekiciler çarşısı.
Kalenin merdivenlerini tırmanırken, karşınıza çıkıyorlar.
Çekicilik en eski mesleklerden birisi.
Bizdeki lületaşı gibi.
Biz taşa hayat veriyoruz.
Onlar ağaca...
****
Deniz çok sakin, girmeseniz bile, eşsiz bir manzarası var.
Balıkçıları izleyebilirsiniz.
Arada bir deniz üstüne çıkıp, sonra hızla dalan, denizaltını ilk kez orada görmüştük.
****
Bartın üreten bir kent.
Yakın tarla ve bahçelerde üretilen meyve ve sebzeler günlük olarak Bartın'a ulaştırılıyor.
Sadece kadınların satış yaptığı bir pazar gördünüz mü?
Hiç erkek yok.
Biz orada gördük.
Kadınlar pazarı Bartın ile bütünleşmiş.
MUHTARLAR GÜNÜ...
Muhtarlar günüydü.
Kutladık geçtik.
Geçmişten aklımızda kalan muhtarlar vardı.
Onları anmadan geçmek olmaz.
Nevi şahsına münhasır insanlardı.
İsmail Güçsüz Uluönder muhtarıydı.
Nevzat Yıldız Kırmızıtoprak muhtarı.
İkisi de sevilen sayılan muhtarlardı.
Sporu desteklediler.
Tıpkı 'gecinden versin' Bahçelievler Mahallesi eski muhtarı Remzi Duman gibi.
****
Hepsi bir yana son seçimde kadın eli değdi mahallelere.
Çok sosyal ve başarılı muhtarları izliyoruz.
Tuttuğunu koparan muhtarları.
Elbette bu muhtarlara yerel yönetimlerin katkısını da unutmamak gerekiyor.
Birlikte güzel çalışıyorlar...